Kıtaların Keşfi ve Küçülen Dünya - Konu detayı - Webders.net
CoÄŸrafya

Kıtaların KeÅŸfi ve Küçülen Dünya

Medeniyet yeni kıtaları keÅŸfedince elde ettiÄŸi doÄŸal kaynaklarla daha hızlı ilerlemeye baÅŸlamıştır. Dünyanın daha çok bilinmesi ve ulaşım olanaklarının artması ile de dünya daha eriÅŸilebilir bir yer olmuÅŸtur. Dünyanın daha çok bilinmesinde ise coÄŸrafi keÅŸifler etkili olmuÅŸtur.

CoÄŸrafi KeÅŸifler

Tarihte birçok devlet geliÅŸebilmek ve güçlü durabilmek için önemli ticaret yollarını ele geçirmek istemiÅŸtir. Bu­nun için devletlerarasında birçok savaÅŸ çıkmıştır. Tica­ret yollarını ellerinde tutan devletler aynı zamanda ge­liÅŸmiÅŸler ve zenginleÅŸmiÅŸlerdir, iÅŸte bundan dört ya da beÅŸ yüz yıl önce Avrupalılar kendilerini Asya ve Afri­ka’nın fakir komÅŸusu olarak görüyorlardı. Çünkü bu kı­talarda deÄŸerli altın, çeÅŸitli mücevherler, ipekli halılar, resimli duvar örtüleri, baharat ve porselen vardı. Bu da Avrupalıların gözünde bolluk ve zenginlik demekti. Bu zenginliklere ulaÅŸmak için ticaret yollarının kontrol altın­da tutulması gerekiyordu. O günün ticaret yolları Türklerin ve Müslümanların elindeydi. Bu durum Avrupalıları yeni ticaret yolları aramaya ÅŸevketti. Bu dönemde doÄŸu ile batı arasındaki ticarette kullanılan yollardan en önemlileri ¡pek ve Baharat yollarıydı.

Ä°pek Yolu

Ä°pek endüstrisi, eski çaÄŸlardan beri birçok milletin ha­yatında çok önemli bir yer tutmuÅŸ; Uzak DoÄŸu’dan ge­len ipek ve baharat, Batı Dünyası için uluslararası iliÅŸ­kilerde önemli bir rol oynamıştır. Ä°pek, ayrıca DoÄŸu kül­türünün Batı tarafından tanınmasını da saÄŸlamıştır.

DoÄŸunun ipeÄŸi ile baharatının kervanlarla batıya taşın­ması, Çin'den Avrupa'ya ulaÅŸan ticaret yollarını oluÅŸ­turmuÅŸtur. Orta ÇaÄŸda, ticaret kervanları, ÅŸimdiki Çin'in Xian kentinden hareket ederek Özbekistan'ın KaÅŸgar kentine gelirlerdi. Burada ikiye ayrılan yollar­dan ilkini izleyerek Afganistan ovalarından Hazar Deni­zine; diÄŸeri ile de Karakurum DaÄŸları’nı aÅŸarak Ä°ran üzerinden Anadolu'ya ulaşırlardı. Anadolu’dan deniz yolu ile veya Trakya üzerinden karayolu ile Avrupa'ya giderlerdi.

DoÄŸudan batıya doÄŸru geliÅŸen bu ticari harekette, da­ha önceki çaÄŸlardan beri kullanılmakta olan bir yol ÅŸe­bekesinden yararlanılmıştır. YoÄŸun bir ÅŸekilde ipek, porselen, kâğıt, baharat ve deÄŸerli taÅŸların taşınması­nın yanında kıtalar arasındaki kültür alışveriÅŸine de olanak saÄŸlayan bu binlerce kilometre uzunluÄŸundaki kervan yolları, zaman içinde "Ä°pek Yolu" olarak adlan­dırılmıştır.

Ä°pek Yolu, Asya'yı Avrupa’ya baÄŸlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaÅŸayan kültürlerin, dinlerin ve ırkların da izlerini taşımakta, ola­ÄŸanüstü tarihi ve kültürel zenginlik sunmaktadır. Orta Asya Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazan­malarından sonra, Ä°pek Yolu’nun hem bir ticaret yolu, hem de tarihi ve kültürel deÄŸer olarak yeniden canlan­dırılması gündeme gelmiÅŸ, bu yol boyunca inÅŸa edil­miÅŸ ve artık kullanılmayan yapıların, yeni iÅŸlevler ka­zandırılarak korunmaları ve yaÅŸatılmaları için çalışma­lar baÅŸlatılmıştır

Baharat Yolu

Baharat, günümüzden binlerce yıl önce DoÄŸu ülkele­rinde kullanılıyordu. Orta ÇaÄŸ Avrupa’sında soyluların sofralarına da girince önemli bir ticaret ürünü haline geldi, ama pahalı olması nedeniyle ancak varlıklı kim­seler satın alabiliyordu. Tarçın, kakule, zencefil ve zerdeçal satışına dayanan baharat ticaretini Çinliler mi­lattan önce baÅŸlatmıştı.

Baharat, ilk zamanlarda Batı Asya’dan Karadeniz’e ve Yakın DoÄŸu ülkelerine kara yoluyla getiriliyordu. MoÄŸol Ä°mparatorluÄŸu'nun dağılmasıyla bu yol tehlikeli bir hâle geldi. Bunun üzerine 1400’lü yıllara kadar Arap ve Hintli tüccarlar baharatı deniz yoluyla Kızıldeniz'deki li­manlara kadar taşıdılar. Hindistan'dan baÅŸlayarak Ä°ran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye'nin Akdeniz’deki li­manlarına veya Kızıldeniz yoluyla SüveyÅŸ ve Akabe’ye, oradan da kara yoluyla Ä°skenderiye’ye ulaÅŸan baharat, buradan Avrupa'ya gönderiliyordu. Ä°ÅŸte DoÄŸu ile Batı arasında baharat ürünlerinin yoÄŸun olarak taşındığı bu yola zamanla Baharat Yolu adı verilmiÅŸtir.

Önemli KeÅŸifler

15. yüzyıl ve 16. yüzyıllarda Avrupalıların yeni ticaret yollarının bulunması amacıyla baÅŸlattıkları, yeni okya­nusların ve kıtaların bulunmasıyla gerçekleÅŸmiÅŸ olan keÅŸiflere CoÄŸrafi KeÅŸifler denir. Bilimsel bir merak ve yeni ufukların keÅŸfedilmesi duygusu söz konusu ol­makla birlikte temelde bu keÅŸifler özellikle 15. yüzyıl­dan itibaren açık bir ÅŸekilde ekonomik nedenlerden kaynaklanmıştır.

Coğrafi Keşiflerin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Avrupa'da coÄŸrafya bilgilerinin artması, gemicilik deneyiminin çoÄŸalması, pusulanın öÄŸrenilmesi
  • Avrupa’nın kendinde olmayan ama DoÄŸu uygarlık­larında olduÄŸunu bildikleri zenginliklere ulaÅŸabil­mek için yeni ticaret yolları arayışları
  • Özellikle Ä°spanyol ve Portekiz krallıklarınca, deÄŸer­li madenlere ulaşılması için gemicilerin desteklen­mesi
  • Hıristiyanlık dininin ve Avrupa kültürünün yayılmak istenilmesi
  • Avrupalıların Dünya’yı tanımak istemeleri
  • Ä°stanbul'un fethinden sonra Türklerin DoÄŸu ticaret yollarına hakim olmaları ve Avrupalıların açık de­nizlere çıkmak istemeleri vs.

Ä°lk keÅŸif denemeleri, coÄŸrafi konumlarından dolayı Portekiz ve Ä°spanya’nın kontrolünde geliÅŸmiÅŸtir. Afri­ka’nın güneyinden Ümit Burnu'nu geçerek Hindistan ve Çin’e ulaÅŸmak, coÄŸrafi keÅŸifler için yapılan ilk dene­melerdir. Bu denemeler esnasında Ümit Burnu'nu ilk keÅŸfeden Portekizli gemici Bartelmi Diaz'dır (1487). Bu yolu kullanarak Hindistan’a ilk ulaÅŸan denizci ise Vasco da Gama’dır (1497).

Ümit Burnu’nun keÅŸfi, Hint Okyanusu'nu önemli bir ti­caret bölgesi hâline getirmiÅŸtir. Bu ÅŸekilde Avrupalılar ilk kez alternatif bir yoldan Hindistan'a ulaÅŸmış oldular.

Dünya’nın yuvarlak olduÄŸuna inanan Kristof Kolomb sürekli batıya giderek Çin ve Hindistan’a ulaşılabilece­ÄŸini beklerken, farkında olmadan Amerika Kıtası’na ulaÅŸmıştır. Ancak, buranın yeni bir kıta olduÄŸu daha sonraki yıllarda anlaşılacaktır. Portekizli gemici Macellan Dünya’yı ilk dolaÅŸan gemici olmuÅŸtur. Macellan 1521’de Amerika Kıtası’nı geçerek Filipin Adaları’na ulaÅŸmıştır. KeÅŸifler daha sonraki yıllarda da artarak de­vam etmiÅŸtir.

CoÄŸrafi keÅŸiflerin baÅŸlıca sonuçları ÅŸunlardır:

  • Avrupalıların, keÅŸfettikleri yerleri sömürgeleÅŸtirme­siyle Sömürgecilik Dönemi baÅŸladı. Yeni keÅŸfedi­len ülkelerde bol miktarda bulunan altın ve gümüÅŸ gibi deÄŸerli madenler Avrupa'ya getirildi. Avru­pa'da ticaretle uÄŸraÅŸan kiÅŸiler zenginleÅŸti. Tüccar­ların, soyluların ellerinde bulunan toprakları satın almalarıyla soylular eski güçlerini kaybettiler.
  • KeÅŸifler, ticaret yollarının deÄŸiÅŸmesine neden oldu. Hint Deniz Yolu'nun bulunmasından ve Ameri­ka'nın keÅŸfinden sonra Akdeniz limanları ile Baha­rat ve Ä°pek Yolu eski önemini kaybederken Hint Okyanusu kıyısındaki limanlar önem kazandı.
  • KeÅŸfedilen yerlere, özellikle Amerika'ya Avru­pa’dan pek çok insan göç etti. Avrupa kültür ve uy­garlığı ile Hıristiyanlık yeni yayılma alanları buldu.
  • ZenginleÅŸen Avrupalılar, kültür ve sanat hareketle­rini desteklediler. Böylece, Avrupa’da Rönesans'ın doÄŸmasına ortam hazırlamış oldu.
  • CoÄŸrafi KeÅŸiflerle ticaret yollarının deÄŸiÅŸmesi so­nucunda Osmanlı Devleti ekonomik yönden bü­yük gelir kaybına uÄŸradı.
  • Dünya tarihinde önemli sosyal, siyasal ve ekono­mik deÄŸiÅŸiklikler olmuÅŸtur.

Panama ve SüveyÅŸ kanallarının açılması ticaret yol­larını yeniden deÄŸiÅŸtirmiÅŸtir. Panama Kanalı, günü­müzde Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbiri­ne baÄŸlayan en kısa ticaret yoludur. SüveyÅŸ Kanalı ise tüm Afrika Kıtası'nı dolaÅŸarak Ümit Burnu’nu ge­çip Hint Okyanusu'na ulaÅŸan yolu kısaltmıştır. Bu ka­nalın açılması ile Akdeniz tekrar önemli bir ticaret de­nizi hâline gelmiÅŸtir.

Bölgeler ve Ülkeler Arasındaki EtkileÅŸimde Teknolojinin Rolü

Ä°nsanın duygu ve düÅŸüncelerini birbirine aktarmasına iletiÅŸim denir, insanın iletiÅŸimi diÄŸer canlılardan farklı olarak belli baÅŸlangıç ve bunu izleyen bir geliÅŸme sü­reci içerir. Ä°nsanlar ilk olarak konuÅŸmayı baÅŸarmışlar­dır. Böylece sözlü iletiÅŸim doÄŸmuÅŸtur. Sözlü kültürde bilgi ve haber aktarımı kulaktan kulaÄŸa oluyordu. Yani sözlü kültürde iÅŸitme çok önemliydi. Anlatılanlar za­manla doÄŸruluklarından sapabiliyor, masallaşıyor hat­ta efsaneleÅŸebiliyordu.

Nüfusun artmasıyla birlikte Dünya üzerinde köyler ve ÅŸehirler kurulmaya baÅŸladı. Bu durum uzaklarla haber­leÅŸme teknik ve yöntemlerini bulma ihtiyacını doÄŸur­du. Böylece dumanla haberleÅŸme, Afrika yerlilerinde olduÄŸu gibi davullarla haberleÅŸme vb. yöntemler orta­ya çıktı. Mısırlılar, haberleÅŸmede ilk olarak posta gü­vercinleri kullandılar. Bu yöntem yüzyıllar boyunca kul­lanıldı. Güvercinler, askeri yazışmalarda ve devlet ya­zışmalarında çok önemli görevler üstlendiler. Haber­leÅŸmesi daha iyi olan bir toplum savaÅŸlarda her zaman daha hazırlıklı olabiliyordu. HaberleÅŸme, ikinci Dünya Savaşı'nda yaygın olarak kullanıldı.

Ä°letiÅŸim alanındaki önemli buluÅŸlar ve tarihleri
Tarihler Ä°letiÅŸim Alanındaki Önemli BuluÅŸlar
M.Ö. 3500 - 3000 Yazı Sümerler tarafından kullanıldı. 
105 Çinliler kâğıdı kullandı.
1450 Matbaa icat edildi. Kitap baskıları arttı.
1826 Ä°lk fotoÄŸraf Fransız fizikçi Joseph Niepçe tarafından çekildi.  
1837 Ä°lk fotoÄŸraf makinesi icat edildi. 
1861 Telefon icat edildi.
1877 Ses kayıt makinesi icat edildi. 
1895 Ä°lk sinema filmi yapıldı. 
1900 FotoÄŸraf makinesi yaygınlaÅŸtı. 
1913 Telefon kablosu üzerinden gönderi yapabilen faks geliÅŸtirildi. 
1915 Kıtalar arası ilk telefon görüÅŸmesi yapıldı 
1925 Radyo istasyonları kuruldu. 
1926 Ä°lk televizyon dünyaya tanıtıldı. 
1928 Renkli televizyon üretildi. 
1936 İngiltere'de halka ilk televizyon yayını yapıldı.
1962 Uydu aracılığıyla ilk okyanus ötesi yayın yapıldı. 
1977 KiÅŸisel bilgisayarlar üretilmeye baÅŸlandı. 

Yazının icat edilmesi ile yazılı kültür doÄŸdu. Yazılı kültür­de çok sayıda bilgi, hafızada tutulmak yerine yazıya ge­çirildi. Böylece insan zihni yeni alanlara yöneldi. Yazılı ile­tiÅŸimde görerek akılla nesnelleÅŸtirme gerçekleÅŸti. Yazıyı bilen ve kullanan toplumlar bilim ve teknolojide öne geç­meye baÅŸladılar. Bunun nedeni, bilgilerin doÄŸru ÅŸekilde iletilmesi ve üzerine daha çok bilgi eklenmesiydi.

mısır hiyeroglifi

Matbaanın bulunması ile basılı kültür doÄŸdu. Kitap ve gazeteler fazla sayıda basılarak geniÅŸ kitlelere ulaÅŸtırıl­dı. Basılı kültür ile eÄŸitim tüm toplum düzeyine yaygın­laÅŸtırdı. Baskı makinelerinin geliÅŸmesi ile kitap pahalı olmaktan çıktı ve her zaman okunabilir hâle geldi.

1844 yılında ilk telgraf hattı kuruldu. Böylece elektronik haberleÅŸme baÅŸlamış, iletiÅŸim kâğıt ve mürekkepten baÅŸka boyuta taşınmış oldu. Telgraf ile baÅŸlayan elek­tronik iletiÅŸim bugün bilgisayar teknolojisine kadar ulaÅŸmıştır. Sadece 120 yıl kadar önce, Amerika'daki biriyle haberleÅŸmek için mektup yazmak ve cevabın gelmesi haftalar sürerken, günümüzde aynı anda tele­fonla iletiÅŸim kurulabilmektedir.

Uyduların geliÅŸmesi ile dijital televizyon ve radyo ya­yıncılığı baÅŸlamıştır. Taşınabilir küçük uydu antenleriy­le haberler Dünya’nın her tarafındaki stüdyoya iletilebi­lir ve canlı yayına sokulabilir hâle gelmiÅŸtir. Bu sayede Dünya’nın her yerinden naklen “uydu” yayını yapabil­mek mümkün olmuÅŸtur. 20. yüzyılda insanların yaÅŸan­tılarına giren bir diÄŸer yenilikte bilgisayar olmuÅŸtur. Böylece bilgi depolama ve bilgiyi iÅŸleme hızlanmıştır. Ülkeler binlerce kilometrelik mesafelere ulaÅŸan inter­net ağı ile birbirine baÄŸlanmıştır. Ä°nternet’le sınırlar or­tadan kalktı. Belli bir ülke içinde bulunmaksızın o ülke içindeki bilgi kaynaklarına veya insanlara ulaÅŸmak ko­laylaÅŸtı. Ä°nternetle, elektronik posta ile haberleÅŸmek, bilgi transferi yapmak, forum düzenlemek veya katıl­mak, bilgi toplamak ve bilgi kaynaklarına ulaÅŸmak mümkündür. Ä°nternet ile artık insanlar iÅŸlerini evlerinde de takip edebilme olanağına kavuÅŸtular. Bir iÅŸyeri ken­di iÅŸi ile ilgili forum ve grupları takip ederek Dünya öl­çüsündeki geliÅŸmelerden (fuarlar, yeni teknolojiler, pa­zar olanakları vb.) haberdar oldu. Fiyatları daha kolay takip edebilir duruma geldi.

Ülkelerin gücü, sahip olduÄŸu zengin ham madde kay­naklarına baÄŸlı olduÄŸu kadar bu ham maddeyi iÅŸleye­bilecek teknolojiye de baÄŸlıdır. EÄŸer böyle bir teknolo­ji yoksa ham maddenin ülkeye verdiÄŸi güç asgari dü­zeydedir. Kitle iletiÅŸim araçlarının doÄŸru kullanılması toplum bilincini geliÅŸtirir ve kültür düzeyini artırır. Bilim ve teknolojiyi geliÅŸtirip yeni uygulama alanlarına soka- bilen toplumlar giderek güçlü bir toplum hâline gelir­ler. Günümüzde bilgiyi üretip kullanan toplumlar, kısa sürede bilgi çağına girmiÅŸ ve teknolojiyi üretmiÅŸlerdir. DiÄŸer toplumlar ise tarım toplumu ile sanayi toplumu arasında bocalama sürecini bir türlü aÅŸamamıştır.

Dünya’yı Birbirine BaÄŸlayan AÄŸlar

Ä°nsanın, mal ve hizmetlerin çeÅŸitli ulaşım araçları ile ül­ke içinde veya ülkeler arasında bir yerden baÅŸka bir yere nakline ulaşım ya da ulaÅŸtırma denir. Tarihin ilk çaÄŸlarından itibaren insanlar kervanlarla ve kara yolu ile bir yerden baÅŸka bir yere gidebiliyordu. Yeniçağın baÅŸlarından itibaren kara yoluna deniz yolu ve demir yolu eklenmiÅŸtir. 1800'lü yılların sonundan itibaren bu­harla iÅŸleyen gemi ve trenlerin devreye girmesiyle ula­ÅŸÄ±mda büyük ilerlemeler kaydedilmiÅŸtir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra ise saatteki hızı 1000 km'yi aÅŸan jet uçaklarının icadı ile 3 - 4 saat içinde bir kıtadan baÅŸka bir kıtaya gitmek mümkün olmuÅŸtur. Günümüzde özel­likle Japonya, ABD, Batı Avrupa ülkeleri ulaşımın en fazla geliÅŸtiÄŸi ülkelerdir. Bu ülkelerde her türlü ulaşım faaliyetleri yoÄŸun olarak sürdürülmektedir.

Ulaşımın geliÅŸmesiyle birlikte bilim, sanat ve kültürün yayılması da aynı hızla gerçekleÅŸebilmiÅŸtir. Farklı din, dil ve kültüre sahip milletler birbirlerini tanıma ve ya­kınlaÅŸma sürecine girmiÅŸlerdir. Aynı ÅŸekilde turizm ve ticari faaliyetlerde ulaşımın geliÅŸmesiyle birlikte geliÅŸ­me göstermiÅŸlerdir.

Yeryüzü ÅŸekilleri ile iklim koÅŸulları ulaşım üzerinde en fazla etkili olan faktörlerdir. GeliÅŸmiÅŸ olan ülkelerde uy­gun ulaşım araçları ve modern yollarla birlikte yeryüzü ÅŸekilleri ve iklim koÅŸullarının olumsuz etkisi azaltabil­mektedir. Teknolojik geliÅŸmelere raÄŸmen doÄŸal koÅŸul­larının ulaşım faaliyetleri üzerindeki etkisi hala önemi­ni korumaktadır.

Ulaşım yolları; deniz yolu, demir yolu, kara yolu ve ha­va yolu olmak üzere dört baÅŸlıkta toplanabilir.

Deniz Yolu

Dünya ticaretinde en fazla kullanılan yol, deniz ulaşı­mıdır. Yaklaşık olarak, Dünya ticaretinin % 80’i deniz yolu ile olmaktadır. Bu durumun nedeni deniz yolu ula­ÅŸÄ±mının diÄŸer taşıma türlerine göre daha ucuz olması­dır. Deniz yolu ulaşımını diÄŸer ulaşım yollarına göre daha cazip kılan özelliklerin baÅŸlıcalar ÅŸunlardır:

  • Yol yapım ve bakım giderlerinin olmaması
  • Tek seferde daha fazla yükün taşınabilmesi
  • Kara ve demir yollarına göre güzergâhta deÄŸiÅŸiklik yapılabilmesi vb.

Deniz yollarıyla taşınan yükün büyük bir bölümünü ka­tı ve sıvı yükler oluÅŸturmaktadır. Katı yüklerin büyük bir bölümünü tahıl, taÅŸ kömürü, çeÅŸitli madenler, gübre gibi ürünler oluÅŸtururken, sıvı yüklerin büyük bir kısmı­nı petrol ve petrol ürünleri ile sıvılaÅŸtırılmış doÄŸal gaz oluÅŸturmaktadır. 

Kuzey Atlantik Yolu

Dünya üzerindeki deniz yolları trafiÄŸi incelendiÄŸinde bazı alanlarda yoÄŸunlaÅŸtığı görülür. Bunlarından baÅŸlıcalar ÅŸunlardır:

Dünya’nın en yoÄŸun deniz trafiÄŸi Kuzeybatı Avrupa limanları ile Kuzey Amerika ile Güney Amerika’nın doÄŸu­sundaki limanlar arasında görülmektedir. Deniz trafiÄŸi­nin bu kıtaların limanları arasında yoÄŸun olmasında ta­rım, sanayi, ticaret ve bunlara baÄŸlı olarak geliÅŸen çe­ÅŸitli ekonomik faaliyetlerin geliÅŸmesi gösterilebilir.

Avrupa - Akdeniz - Hint Okyanusu Yolu

Kuzey Atlantik yolundan sonra gelen bu yol, Batı Avru­pa’dan baÅŸlayıp Akdeniz, SüveyÅŸ Kanalı ve Kızıldeniz’i izleyerek Hint Okyanusu’na, oradan DoÄŸu Afrika, Gü­neydoÄŸu Asya ve Yeni Zelanda’ya kadar uzanır. Bu yo­lun özelliÄŸi, Orta DoÄŸu petrollerini Dünya'nın her tara­fına ulaÅŸtırmaktır. Ayrıca batının sanayi ürünlerini do­ÄŸuya ve doÄŸunun tarımsal ürünlerini batıya naklet­mektir.

Pasifik Aşırı Yollar

Panama Kanalı’nın açılması ile Pasifik Okyanusunda­ki yolların odak noktasını Yeni Zelanda - Panama yayı oluÅŸturmuÅŸtur. Bugün Kuzey Amerika ile Yeni Zelanda, Batı Avrupa ile Yeni Zelanda ve Güney Amerika’nın ku­zeyi ile Yeni Zelanda arasındaki ulaşım çoÄŸunlukla Ye­ni Zelanda - Panama yayını izlemektedir.

Dünya’da deniz ulaşımında büyük öneme sahip bazı kanal ve boÄŸazlar ÅŸunlardır:

Panama Kanalı

Bu kanal açılmadan önce gemiler Güney Amerika Kıtası'nı dolaÅŸmakta, Atlas Okyanusu’ndan Büyük Okyanus'a geçmek için Macellan BoÄŸazı’nı kullanmaktaydı­lar. Kanalın açılmasıyla Pasifik ve Atlantik okyanusları, Orta Amerika’nın dar bir yerinden birbirlerine baÄŸlan­mış oldu. Kanalın açılması Dünya ticaretinde büyük katkılar saÄŸladığı gibi aynı zamanda büyük kolaylıklar da getirmiÅŸtir. Dünya ticaretinin % 5 kadarı bu kanal üzerinden yapılmaktadır. Bu kanaldan yılda yaklaşık 14 bin - 15 bin civarında gemi geçmektedir.

Kanaldan geçerken gemilerin kılavuz kaptan alma zo­runlulukları vardır. Kanalın uzunluÄŸu 80 km’dir. Bir ge­mi yaklaşık 8 -10 saatte geçmektedir. Kanalın deniz se­viyesinden yüksekliÄŸi 28 metredir. Sıvıların dengesi ka­nunundan yararlanılarak gemiler kanal içinde yavaÅŸ yavaÅŸ yükseltilir ve aynı metotla diÄŸer tarafa indirilir.

panama kanalı

Panama Kanalı Dünya'nın mühendislik harikasıdır ve en pahalı kanallarındandır. Kanalda yaklaşık 9 bin per­sonel çalışmaktadır. Kanal bölgenin sosyoekonomik koÅŸullarını geliÅŸtirmiÅŸ, Panama halkının refah düzeyini yükseltmiÅŸ, ülkenin geliÅŸimine katkılarda bulunmuÅŸtur.

Kanalın dezavantajları ise geçiÅŸ ücretinin yüksek ol­ması ve büyük tankerlerin geçiÅŸine olanak saÄŸlamamasıdır.

SüveyÅŸ Kanalı

SüveyÅŸ Kanalı, Akdeniz ile Kızıldeniz'i birbirine baÄŸla­yan yapay suyoludur. Uluslararası ulaşıma 17 Kasım 1869'da açılmıştır. SüveyÅŸ krizleri sırasında ve daha sonraki savaÅŸlarda kanal büyük hasar gördü ve 1967 yılından sonra yıllarca iÅŸletilemedi. 5 Haziran 1975 yı­lında kanal yeniden açıldı ve o zamandan bugüne ge­liÅŸtirildi. Mısır topraklarında bulunan ve Akdeniz ile Kızıldeniz’i birleÅŸtiren kanal, 161 km uzunluÄŸunda, 70-125 metre arasında geniÅŸliÄŸindedir.

SüveyÅŸ Kanalı, Hint Okyanusu ve ötesine baÄŸlantıyı saÄŸladığı gibi karadan da Afrika ile Asya'yı birbirine baÄŸlar. Dünya’da kapakları olmayan en uzun kanaldır.

DiÄŸer suyolları ile karşılaÅŸtırıldığında kaza oranı nere­deyse sıfırdır. Gece ve gündüz geçiÅŸ yapılabilir. Sefer yapan tankerler için barınma olanağına sahiptir. Kanal­dan geçerken kılavuz kaptan almak ve geçiÅŸ ücreti ödemek zorunludur.

SüveyÅŸ Kanalı'nın hizmete girmesiyle birlikte Akde­niz’le Hint Okyanusu arasındaki mesafe çok kısalmış- tır. ÖrneÄŸin Suudi Arabistan’ın Cidde Limanı ile Kara­deniz’deki Köstence Umanı arasındaki mesafe Ümit Burnu üzerinden 11 771 mildir. SüveyÅŸ Kanalı üzerin­den ise 1 698 mildir. Böylece mesafe % 86 oranında kı­salır.

Akdeniz’den gelip SüveyÅŸ Kanalı ve Kızıldeniz’i geçen gemiler, Hindistan ve Pakistan kıyılarını geride bırak­tıktan sonra Malakka BoÄŸazı’nı geçip Singapur, Endo­nezya, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya ulaşır.

Korint Kanalı

Yunanistan ile Mora Yarımadası arasında yer alır. Ä°yon Denizi ile Ege Denizi’ni birbirine baÄŸlar. Dar bir kanal ol­duÄŸundan büyük gemilerin geçiÅŸine olanak saÄŸlamaz.

Kiel Kanalı

Baltık Denizi’ni Kuzey Denizi’ne baÄŸlar. Ä°ki deniz ara­sındaki en güvenli, kısa ve ucuz ulaşım yoludur. Al­manya sınırları içinde yer alan kanal, 1895 yılında de­niz trafiÄŸine açılmıştır.

Denizleri birleÅŸtiren doÄŸal suyollarına boÄŸaz adı veri­lir. BoÄŸazlar deniz yolu ulaşımında önemli bir yere sa­hiptir. Dünya’daki baÅŸlıca boÄŸazlar ÅŸunlardır:

Cebelitarık Boğazı

Akdeniz'in batı ucunu Atlantik Okyanusu’yla birleÅŸtirir. Ulaşım yönünden oynadığı rol itibariyle jeopolitik ba­kımdan önemli boÄŸazlardan biridir. Önemi SüveyÅŸ Kanalı'nın açılması ile daha da artmıştır. Yaklaşık 60 km uzunluÄŸunda olan boÄŸaz, Ä°ber Yarımadası’nın güney kıyısı arasında uzanır. BoÄŸaz’dan yılda 7000 - 7500 gemi geçer. Her iki kıyısı da Ä°ngilizlerin elindedir.

Hürmüz BoÄŸazı

Ä°ran ile BirleÅŸik Arap Emirlikleri arasında yer alır. Basra Körfezi ile Hint Okyanusu’nu birbirine baÄŸlar. Dünya’nın en iÅŸlek su yollarından biridir. Basra Körfezi’ne kıyısı olan ülkeler ve petrol sevkiyatı için önemli olan bir su yoludur.

Babülmendep BoÄŸazı

Kızıldeniz'i Hint Okyanusu’na (Aden Körfezi) baÄŸlar. 32 km geniÅŸliÄŸindeki boÄŸaz, Yemen ile Somali kıyıları arasındadır. BoÄŸazın Arabistan Yarımadası'na düÅŸen kıyıları I. Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı Devleti yöne­timinde kalmıştır. Stratejik önemi çok büyük olan bo­ÄŸazdaki denetim Yemen tarafından gerçekleÅŸtirilir.

Malakka Boğazı

Malezya Yarımadası ve Endonezya'ya baÄŸlı Sumatra Adası arasında 805 km uzunluÄŸunda dar bir boÄŸazdır. Dünya’nın en önemli deniz yollarından biri olup, Sü­veyÅŸ Kanalı ve Panama Kanalı'na eÅŸdeÄŸerdir. Hint Ok­yanusu ve Büyük Okyanus arasında ana deniz yolu oluÅŸturmakta, aynı anda Dünya’nın en kalabalık 3 ül­kesi olan Hindistan, Endonezya ve Çin’i deniz yoluyla birbirine baÄŸlamaktadır. Bununla kalmayıp yörenin en geliÅŸmiÅŸ ticaret devletlerini; Japonya, Güney Kore ve Tayvan’ı uluslararası ticarete baÄŸlar. Her sene yaklaşık 50 000 gemi bu boÄŸazı kullanarak Dünya deniz ticare­tine katkı saÄŸlar.

Bering Boğazı

Asya’nın en doÄŸu noktası ile Amerika’nın en batı nok­tası arasında yer alır. Günümüzde Rusya ile ABD ara­sında coÄŸrafi bir sınır konumunda olması ile birlikte Amerika ve Asya kıtalarının birbirine en yakın olduÄŸu yerdir. BoÄŸaz, kuzeyindeki Chukchi Denizi ile güneyin­deki Bering Denizi’ni birbirine baÄŸlamaktadır. Ä°smini, boÄŸazı 1728 yılında geçen Rus asıllı Danimarkalı kâÅŸif Vitus Bering'den almıştır. Ä°ki yaka arasında bir günlük tarih farkı vardır. DiÄŸer boÄŸaz veya kanallara göre da­ha az deniz yolu trafiÄŸine sahiptir.

Ä°stanbul ve Çanakkale BoÄŸazları

Ä°stanbul ve Çanakkale boÄŸazlan, tümüyle Türkiye top­raklarında yer alır. Ä°stanbul BoÄŸazı Dünya’nın en iÅŸlek su yollarından biri olup, Panama Kanalı'nın 4 katı Sü­veyÅŸ Kanalı'nın ise 3 katı daha fazla trafiÄŸe sahne ol­maktadır.

Bu boÄŸazlar, Karadeniz’in Akdeniz’e açılmasını saÄŸ­larlar. Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler, ürettikleri malların büyük kısmını Dünya pazarlarına sunmak için Türkiye boÄŸazlarından geçmek zorundadır. Yine Dünya’nın her bölgesinden Karadeniz’e mal taşıyan gemiler Ä°s­tanbul ve Çanakkale boÄŸazlarından geçerler. Ä°stanbul BoÄŸazı keskin dönüÅŸleri olan, oldukça dar bir su yolu­dur. Büyük gemilerin boÄŸazdan geçmesi 2 saatten fazla sürmektedir BoÄŸazların güvenliÄŸini tehlikeye so­kan en önemli konu petrol tankerlerinin ve nükleer atık taşıyan gemilerin kontrolsüz geçiÅŸleridir.

Orta Asya’daki ham petrolün Avrupa ülkelerine taşın­ması nedeniyle boÄŸazlardan petrol tankeri geçiÅŸini da­ha da artıracağı tahmin edilmektedir. Yıllık geçiÅŸlerin % 10 - 15’ini tehlikeli yükler oluÅŸturmakta olup, bu gün­de ortalama 14 gemiye karşılık gelmektedir. Böylelikle boÄŸazlardan yılda 60 milyon ton ham petrol ve petrol ürünü geçmektedir. Güçlü güney rüzgârları, güçlü bir ters akıntıya neden olmaktadır. Ters akıntı gemilerin manevra kabiliyetini olumsuz olarak etkilemektedir. BoÄŸazlar bölgesinde görüÅŸ mesafesi sis, yaÄŸmur ve kar nedeniyle azalabilmektedir. BoÄŸazlardan geçiÅŸ yapmak isteyen gemilerin yarısının limanlara uÄŸrama­dığı ve kılavuz kaptan almadığı görülmektedir.

Yapılan araÅŸtırmalar sonucunda kazaya karışan gemi­lerin % 85’inde kılavuz kaptan olmadığı ortaya çıkmış­tır. Bu durum Ä°stanbul BoÄŸazı’ndaki kazaların seyir ha­talarından kaynaklandığını göstermektedir. Her gün yaklaşık 1,5 milyon kiÅŸi, boÄŸazın her iki yakasına geç­mek için deniz yolu ulaşımından yararlanmaktadır.

Çanakkale BoÄŸazı, Karadeniz'i Ege Denizi’ne baÄŸla­yan boÄŸazlardan birisidir. Asya ile Avrupa kıtaları ara­sında bulunan boÄŸazda köprü yoktur. Kıtalar arasında ulaşım feribotlarla saÄŸlanır. En derin noktası 167 metre olan boÄŸazın ortalama derinliÄŸi 65 metredir. Çanakka­le BoÄŸazı, Ä°stanbul BoÄŸazı’nın iki katıdır ve en dar yeri orta tarafında 1300 metredir. BoÄŸazın en geniÅŸ yeri 7 km, uzunluÄŸu 60 km'dir.

Demir Yolu

Demir yolları, düÅŸük maliyette yolcu ve mal taşınabilen orta uzaklıktaki bir mesafe için idealdir. Kara yoluna göre daha ekonomiktir. Teknolojinin ilerlemesi ile bir­likte tren yolculuÄŸu da çok hızlı ve konforlu hâle gel­meye baÅŸlamıştır. Deniz yolu ulaşımı ile karşılaÅŸtırıldı­ÄŸÄ±nda ise demir yolları çok daha az yük taşıyabilmek­te ve daha pahalı olmaktadır.

Demir yolu ulaşımı ilk olarak 1800’lü yılların başında yük ve yolcu taşımak amacıyla buharla iÅŸleyen loko­motiflerin icadı ile baÅŸlamıştır. Günümüzde ise geliÅŸ­miÅŸ olan ülkelerde devreye sokulan hızlı trenlerle yol­cu taşımacılığında büyük önem taşımaktadır.

Elektrikli trenler diÄŸer ulaşım araçlarına göre daha az enerji tüketir. Elektrikle çalıştığı için de hava kirliliÄŸine daha az neden olmaktadır. Ayrıca kara yoluna göre çok daha az yer kapladığı için çevresel etkileri de azdır.

hızlı tren

Kuzey Amerika Demir Yolları

ABD ve Kanada, demir yolu ağı bakımından geliÅŸmiÅŸ ülkelerdir. Bu iki ülkenin demir yolları birbiriyle baÄŸlan­tı, hâlindedir. ABD, Dünya’da demir yolu ağının en sık olduÄŸu bölgedir. Kuzey Amerika’nın kuzeyinde ise de­mir yolları ulaşımı yoktur.

ABD ve Avrupa'da ulaşım yükünün yarıdan fazlasını demir yolları üstlenmektedir. Hatta bu ülkelerde de­mir yolları, hava yollarıyla rekabet eder düzeye ulaÅŸ­mıştır. Hızlı trenlerde saatte 300 - 400 km hız yapan­lar mevcuttur. Ä°nsanlar kara yollarına göre daha hızlı bir ÅŸekilde ulaşım olanağına kavuÅŸmuÅŸ durumdadır.

Avrupa Demir Yolları

Kuzeybatı Avrupa’daki demir yolu ağı oldukça yoÄŸun­dur. Ovaları takip ederek Urallar’a kadar uzanıp Alplerde seyrekleÅŸmektedir. Alpleri kat eden tünellerden geçerek Avrupa'nın kuzeyi ile güneyi arasındaki ulaşı­mı saÄŸlar. Batı Avrupa ile Kuzey Amerika’nın toplam demir yolu ağı, Dünya demir yolu ağının % 60'ına ya­kındır.

Asya Demir Yolları

Asya çok büyük bir kıta olmasına raÄŸmen, demir yolu ağı diÄŸer kıtalara nazaran çok geliÅŸmemiÅŸtir. Hindis­tan, Asya’daki demir yolu ağının geliÅŸtiÄŸi bir ülkedir. Asya Kıtası'nın batısındaki demir yolları Avrupa Kıtası ile baÄŸlantılıdır. Japonya’daki demir yolu ulaşımı kıta­daki diÄŸer ülkelerle kıyaslanamayacak derecede ilerle­miÅŸtir. Bu ülkede hızlı trenlerle yapılan demir yolu ula­ÅŸÄ±mı çok geliÅŸmiÅŸtir.

Afrika Demir Yolları

Bu kıtadaki demir yolları orta derecede geliÅŸmiÅŸtir. De­mir yollarının geliÅŸiminde Fransızların desteÄŸi olmuÅŸ­tur. Kuzey Afrika kesiminde demir yolları doÄŸu - batı yönünde uzanır. Fas, Tunus ve Cezayir limanları ile iç kısımlardaki baÄŸlantıyı saÄŸlayan hatlar vardır. Güney Afrika’da demir yolları genelde maden bölgelerini li­manlara baÄŸlar.

Kara Yolu

Kara yolları, Dünya’nın en eski ulaşım sistemidir. Ana­dolu’da yapılan en eski yollardan biri Kral Yolu’dur. Lidyalılar zamanında ticareti geliÅŸtirmek için Manisa yakınlarındaki Sart ÅŸehrinden Mezopotamya’ya kadar uzanan bir yol yapılmıştır. Kral Yolu’nun yapılmasıyla Anadolu ile Mezopotamya arasındaki ticari ve kültürel etkileÅŸim artmıştır. Kara yolları, deniz ve demir yoluna kıyasla daha pahalıdır. Kara yolları, mal ve eÅŸya taşı­macılığı açısından deniz ve demir yolları ile bütünleÅŸ­mektedir.

ABD gerek yol kalitesi, gerekse uzunluÄŸu bakımından önde gelir. Yol yoÄŸunluÄŸu en fazla Japonya ve Batı Av­rupa ülkelerindedir. Asya’da Çin, Pakistan'ın doÄŸu ke­simi ve Güney Hindistan yoÄŸun kara yolu ağına sahip­tir. Asya’da en önemli kavÅŸak Türkiye’dir. Türkiye, As­ya ve Avrupa'dan gelen yolları birbirine baÄŸlar.

Kara yollarının uzunluÄŸu ve kalitesi bir ülkenin geliÅŸ­miÅŸliÄŸi hakkında bilgi verir. Genellikle geliÅŸmiÅŸ olan ülkelerde kara yollarının yoÄŸunluÄŸu fazladır. Günümüzde çok fazla ÅŸeridi olan, oldukça geniÅŸ ve hızlı akan trafiÄŸiyle otobanların en çok olduÄŸu yerler Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’dır.

Hava Yolu

Hava ulaşımı, diÄŸer ulaşım sektörlerine göre geç baÅŸ­layan ve hızla geliÅŸen bir sektördür. Hava yolu ulaşımı, deniz yolu ulaşımında olduÄŸu gibi belirli hatlarda yo­ÄŸunlaÅŸmıştır. Avrupa’nın önemli hava limanları kıtanın merkezi ve batı kesimlerinde yoÄŸunlaşır. Ayrıca Avru­pa hava limanları, Amerika, Uzak DoÄŸu ve Orta DoÄŸu’ya giden uçakların uÄŸrak yeridir. Dünya yolcu trafi­ÄŸinin 1/4’ü, yük trafiÄŸinin 1/3’ü bu kıtadan yapılır.

ABD, Dünya'da hava ulaşımının en yaygın ve en geliÅŸ­miÅŸ olduÄŸu ülkedir. Kuzey Amerika’da 11 000’den faz­la hava alanı vardır. Hava ulaşımında, Dünya trafiÄŸinin 1/3’ü ABD sınırları içinden geçmektedir. Uluslararası bir hava limanı olan Kennedy’e bazı günler saatte 85 uçak iniÅŸ kalkış yapmaktadır. Dünya’da hava yolu ulaşımı son yıllarda hızlı bir geli­ÅŸim göstermektedir. Bu durumun nedenleri arasında; uçak sanayisinin hızla geliÅŸmesi, hava alanı teknikleri­nin geliÅŸmesi ve uluslararası hava yolu ulaşımını dü­zenleyen antlaÅŸmaların yapılmasıdır.

Yorumlar
Sen de Yaz