İngilizce Öğrenmek İçin Yapılması Gerekenler
Bütün İngilizce öğrencilerinin temel amacı İngilizceyi olabildiğince iyi derecede geliştirmektir. Yaşınız ve mesleğin ne olursa olsun eğer İngilizce öğrenme sürecindeyseniz siz bir İngilizce öğrencisisiniz. Burada tek fark öğrendiğiniz şey bir dersten çok bir dildir. Siz de ona göre çalışma planınızı oluşturmalısınız. Daha önceki yazılarda da İngilizce bilgisinin dört temel parçadan oluştuğunu belirtmiştik. Reading, listening, writing ve speaking İngilizcenin dört temel ayağıdır. Bu ayaklardan biri eksik olursa denge bozulur ve yetersiz kalırsınız. Üstelik bu dört parçayı birden geliştirmek sizin öğrenme veriminizi de yükseltecektir. Bu yazıda bu dört temel parçanın gelişmesi için yapılması gerekenler en basit şekilde ifade edilmiştir. Yeni başlayanlar ve orta derecede İngilizce bilgisine sahip herkesin bu önerileri takip etmesinde fayda var.
Reading
Okuma becerisi kurumsal anlamadaki İngilizcenin en temel ayağıdır. Okuması iyi olan biri kurs dışı aktivitelerde bile okuyarak kendini geliştirebilir. Ayrıca internetin oldukça yaygın olduğu günümüzde İngilizce okuma becerisi yabancı kaynaklardan faydalanma imkanı sağlar. İngilizce okuma becerisini arttırmak için yapmanız gerekenler ise şunlardır. Öncelikle düzenli bir okuma alışkanlığı edinmek adına okurken sevebileceğiniz bir İngilizce kaynak bulmanız gerekir. Kurslarda verilen reading kitapları çoğunlukla sıkıcı hikâyeler içerir. Özellikle orta seviyenin üstündeyseniz bu hikâyeler yerine İngilizce haber sitelerini takip edebilirsiniz. Bu yolla hem dünyadaki gelişmelerden haberdar olur hem de okumuşken sıkılmamış olursunuz. Eğer haberlere ilginiz yoksa ilgi duyduğunuz herhangi bir alan bulabilirsiniz. Spor siteleri, sağlık blogları, alışveriş siteleri gibi binlerce İngilizce ilgi çekici internet sitesi var. Bu konuda zorluk çekmezsiniz. Tek yapmanız gereken sürekliliği koruyabilmek. Burada önemli bir nokta şu ki, okuduğunuz yazılardan yüzde 85 – 90 civarını anlayabiliyor olmanız gerekir. Aksi taktirde çok fazla sözlük kullanma ihtiyacı okumayı size bir işkence haline getirecektir. Bu da zaman içerisinde programdan kopmanız anlamına gelir. Eğer bu yöntemi uygularsanız yani çoğunu anladığınız yazıları okursanız geri kalan kelimeleri sözlük yardımıyla öğrenebilir veya sözlüksüz cümle içerisindeki işlevi gereği kelimeyi farkına varmadan öğrenirsiniz. Dikkat ederseniz, yapmanız gereken tek şey ilginizi çeken bir alanda, normal Türkçede yaptığınız gibi okumaktır. Bu da size İngilizcenin bir dersten çok bir dil olduğunu hissettirecektir. Bu nedenle çalışmak size zor gelmeyecektir. Hatta yaptığınız çalışmaktan çok İngilizceyi kullanmaktır. Kendi seviyenize uygun yazıları bulun mutlaka ve sıkılmadan okumaya çalışın. Eğer seviyeniz çok düşükse çocuklar için hazırlanan çizgi romanlardan başlayabilirsiniz. Seviyeniz yükseldikçe okumaları da zorlaştırırsınız. Bu süreçte farkına varmadan İngilizceniz gelişecektir. Ancak işi aceleye getirmek adına sizi cidden zorlayacak şeyleri denemenizi tavsiye etmiyoruz. Daha önce de belirtildiği gibi en az yüzde 85 – 90 civarı anlıyor olmanız gerekir.
Writing
İyi bir writing becerisi biraz gramer bilmekten geçiyor. Ancak bunun için panik olmanıza gerek yok. Eğer okumalarınızı düzenli yapıyorsanız siz farkına varmadan ingilizce grameriniz de gelişecektir. Belli bir süre sonra bir şey yanlış olduğunda bunu kendiliğinden hissedeceksiniz. Writing becerisi özellikle iş hayatında çok önemlidir. Yabancı müşteri ve iş ortaklarıyla iletişime geçmeniz gerektiğinde etkili ve anlaşılır e-mailler yazmanız başarınızı arttıracaktır. Writing kısmı öğrenme sürecinde de oldukça fayda sağlar. Çünkü yazı yazarken cümleleri daha dikkatli kuruyoruz kafamızda. Bu da her sözcüğün üstünde daha fazla durmamızı ve hafızamıza almamızı kolaylaştırır. Özetle söyleyebileceğimiz şey şu: oldukça fazla okuyun. Bir de kendi seviyenize göre ufak tefek İngilizce yazılar yazmaya çalışın.
Listening
İngilizce öğrenme sürecinin en önemli parçalarından biridir. Dinlemek ve dinlediğini anlamak düşük seviyedeki öğrenciler için bazen uzak bir hayal gibi gelir. Ama bu böyle değildir. Dinledikçe kelimelerin nasıl telaffuz edildiğini içselleştirecek ve zamanla daha iyi anlamaya başlayacaksınız. Bunun için bol bol İngilizce konuşma dinlemeli veya izlemelisiniz. Burada da dikkat etmeniz gereken şey çoğunu anlayabileceğiniz şeyleri dinlemektir. Eğer seviyeniz düşükse çizgi filmlerden başlayabilirsiniz. Fakat özellikle seviyesi düşük olan öğrenciler için dizi ve filmleri tavsiye etmiyoruz çünkü hem seviyesi zor hem de bu sektördeki İngilizce günlük İngilizceden biraz farklı olabiliyor. Sonuçta dizide geçen Türkçe de gerçek Türkçenin aynısı olmuyor. Ama dizi ve filmler de eğlenceli olduğu için İngilizce dilinde izlenebilir. Sadece uyarımız şu ki kısa sürede iyi sonuçlar elde edemezseniz bu sizi hayal kırıklığına uğratmasın. Bolca dinlemenin speaking kısmı için de şöyle bir önemi vardır. Biz yazıda öğrendiğimiz bir kelimeyi İngilizce ile ortak alfabeyi kullandığımız için Türkçe mantığıyla okumaya meylediyoruz. Listening kelimenin doğru öğrenilmesini sağlayarak konuşma beceresi açısından çok yardımcı olmaktadır.
Speaking
İngilizce becerisi içerisindeki en zor kısımdır. Anlıyorum ama konuşamıyorum sorununun temeldir. Gerçekten de speaking zor bir süreçtir. Bu beceriyi kazanmak için yapılması gerekenler genellikle diğer üç parçada uzmanlaşmadan geçiyor. Fakat tavsiye anlamında şunu söyleyebiliriz. Konuşmanız zor olmasının nedeni genellikle konuşacak kişinin insanlar ona gülecek endişesiyle çekingen davranmasıdır. Üstünüzden o çekingenliği atıp cesaret bulmaya başladığınız an size İngilizce konuşmak gerçekten kolay gelecektir.
Etiketler:
Son Eklenenler
- Tarımla İlgili Meslekler
- Matematiği İyi Olmayanlar Hangi Mesleği Seçmeli?
- Antropoloji Nedir?
- Dünyanın Kaç Türlü Hareketi Vardır?
- Toplumsal Düzeni Sağlayan Kurallar Nelerdir?
- Cumhuriyet Yönetiminin Değerleri Nelerdir?
- İklim ve Hava Olayları Arasındaki Fark
- 1 Asal Sayı Mıdır?
- Homeostasi nedir?
- 2 ile Bölünebilme Kuralı