Lamarck'ın Evrim İle İlgili Görüşleri

11.09.2017 - 11:39

Evrim teorisiyle ilgili en önemli bilim adamlarından biri Lamarck’tır. Lamarck’ın evrim teorisiyle ilgili görüşlerinin ekseriyetle bugün geçersiz sayılması onun çalışmalarını biyoloji tarihi açısından önemsizleştirmez.

Şimdi önce kısaca Lamarck’ı tanıyalım. Ardından biyolojiye ve evrim teorisine katkılarını ele alalım.

Lamarck Kimdir?

Tam adıyla Jean-Baptiste Lamarck 1744 – 1829 yılları arasında yaşamış Fransız doğa bilginidir. Evrim hakkında yaptığı çalışmalarla ile gündeme oturmuş fakat bu görüşleri daha sonraki çalışmalarla desteklenmemiştir.

Lamarck’ın doğa ile ilgili çalışmalara bitki ve hayvan türlerine dayanıyordu. Bitkilerin ve hayvanların sınıflandırılması ile ilgili yaptığı çalışmalarda canlı türleri arasındaki benzerlikleri keşfetti. Bu görüşlerini daha sistematik hale getirmek için “kazanılan özelliklerin yeni nesillere aktarımı” hipotezini ortaya koydu.

Lamarck’ın evrimle ilgili hipotezi evrim düşüncesinin nasıl aşamalardan geçtiği anlamak için önemlidir. Bu görüşlerin yerini daha sonra Darwin'in evrimsel mekanizması almıştır.

Lamarck’ın Evrim Görüşleri ve Biyolojiye Katkıları

Lamarck, doğada türlerin değişebileceğini ileri sürerek çevre şartlarının türleri etkilediğini, bu nedenle de türlerde oluşan değişikliklerin yeni bireylere aktarıldığındı savundu.

“Zoolojinin felsefesi” adlı eserinde, canlıların dıştan gelen etkilere içten gelen bir değişiklikle tepki verdiğini ifade eder.

Lamack’ın görüşüne göre canlıların kullandığı organ büyür, kullanmadığı organ ise küçülür. Lamarck bu görüşü meşhur zürafa teorisi ile açıklamaya çalışmıştır.

lamarck'ın zürafa teorisi

Otsuz ve kurak yerlerde yaşayan zürafalar ağaçların yapraklı olan uç dallarına ulaşmak için boyunlarını sık olarak uzatmak zorunda kalmıştır. Böylece nesiller geçtikçe zürafaların boyunları uzamıştır. Bu sayede zürafa türü son şekliyle uzun boylu kalmıştır.

Lamarck ördek ve kazların perde ayaklı olmasını da buna bağlamaktadır. Yüzmek isteyen bu canlıların ayaklarında perde zaman içerisinde gelişmiştir.

Ancak kullanılan organın gelişmesi bir modifikasyon örneğidir yani kalıtsal değildir. Spor yapan bir insanın da kasları gelişir fakat bu yeni nesle geçmez.

Yine Müslüman ve Musevi toplumlarında erkek bireyler sünnet edilir ancak bin yıldan fazla süre geçmesine rağmen yeni çocuklar yine sünnetsiz doğarlar. Bu da kazanılan özelliğin yeni nesle aktarılmadığını gösterir. Bir özelliğin yeni nesle aktarılması için vücut hücrelerinde değil, üreme hücresinde ortaya çıkması gerekir.

Lamarck’ın evrim ile ilgili görüşleri maddeler halinde şöyle özetlenebilir:

  • Canlılarda kullanılan organlar gelişirken kullanılmayan organlar körelir.
  • Çevre etkisiyle oluşan özellikler kalıtsaldır.
  • Kazanılan karakterler zaman içerisinde gelişerek sonraki nesillere aktarılır.

Bugün evrim teorisi Lamarck’ın görüşlerinden çok daha farklı bir yerdedir. Darwin evrimleşme mekanizmasını mutasyon, doğal seleksiyon ve adaptasyon ilkeleriyle daha kapsamlı ele almıştır.


Etiketler:
  • biyoloji    
  • Yorumlar
    Yorum Yap