Biyokimya Textbook

Hormon Etki Mekanizmaları

Giriş

Hormonlar çok hücreli organizmalarda hücre içi ve hücre dışı haberleşmeyi / iletiyi düzenleyen kimyasal yapılardır.

Haberleşme, merkezi sinir sistemi (SSS) ve endokrin sistemin ortak çalışmasıyla sağlanır. Endokrin sistemle SSS arasındaki entegrasyonu en önemli SSS bölümü hipotalamustur. İç ve dış ortamdan SSS'ye gelen veya bu sistem içinde oluşan çeşitli uyarılar endokrin sisteme yansıtılır. Hipotalamusun sinir hücreleri tarafından ön hipofiz üzerindeki hormonların salgılarını uyarıcı veya inhibe edici özellikte faktör veya hormonlar salgılanır.

Yunancadan gelen hormon terimi aktiviteyi uyandırmak, canlandırmak anlamındadır. Bu terim, ilk defa duodenumdan salgılanıp pankreasın bikarbonattan zengin sindirim sıvısının bağırsağa boşalımını uyaran sekretinin etkisini açıklamak için Ernest Starling ve William Baylins tarafından 1904 yılında kullanılmıştır. Bu araştırıcılar, hormonla ilgili ilk kavramları ortaya koymuşlardır.

Hormonlar spesifik dokularda sentezlenen, etki yerlerine ulaşmak için kana direkt salgılanan ve bazı spesifik dokuların aktivitelerini değiştiren (arttıran / azaltan veya durduran) maddeler olarak tanımlanmıştır.

Hormon salgılayan spesifik bezlere endokrin bezler adı verilir. Hormonların çalışması ve onların ilişkilerini inceleyen bilim dalı endokrinoloji olarak adlandırılır. Endokrin sistem, hormon salgılayan hücreler, bunları destekleyen dokular, hedef hücreler ve hormonlardan oluşur. Hormonlar spesifik zamanlarda salgılanarak çeşitli mekanizmalarla hücre metabolizmasını düzenlemeye yardım eder. Örneğin östrojen ve testosteron hormonları 12 civarında büyük artış gösterir ve bu hormonal artış pubertede görülen tüm değişiklikler için gerekli uyarılar sağlar. Bu hormonların salgılanışı ise koşullara göre gün içerisinde değişebilir. Buna örnek olarak insülin ve glukagonun kan glikoz düzeyi değişikliklerine ve vücudun enerji gereksinimine bağlı olarak salgılanması verilebilir.

Hormonların etkiledikleri spesifik doku ve hücrelere hedef doku (hücre) adı verilir. Hedef doku birden fazla olabilir. İnsanda bulunan 75 trilyon hücrenin tümü bilinen yaklaşık 50 kadar hormonun biri veya birçoğu için hedeftir.

Hedef dokularda hormonların etkileri şu şekilde gruplandırılır:

♦ Metabolik yolun hızı üzerinde düzenleyici etki (örneğin insülinin glikolizi hızlandırıcı etkisi).

♦ Diğer hormonların sentezi ve salgılanması üzerine uyarıcı veya inhibe edici etki ( örneğin hipotalamus hormonları tarafından ön hipofiz hormonlarının sentez ve salgılanmasının düzenlenmesi).

♦ Hormon olmayan bileşiklerin sentez ve salgılanmalarının değiştirilmesi (örneğin östrojenlerin tiroid hormon bağlayıcı globülin sentezini uyarmaları).

Hormonların Etki Şekilleri

Hormonların etkilerini gösterdikleri hedef hücrelerine ulaşım şekilleri farklıdır. Hormon/hedef hücre etkileşiminde buna göre farklı tanımlar ortaya çıkmıştır.

Endokrin Etki: Endokrin hücrede sentezlenen ve uzaktaki hedef dokuya kan yoluyla ulaşan hormonların etkisi bu şekilde adlandırılır (örneğin; ön hipofizde sentezlenen adrenokortikotropik hormonun adrenal korteksi etkilemesi gibi).

Parakrin Etki: Endokrin hücrede sentezlenen hormonun, hücreler arasına salınarak hormon salgılayan hücre etrafında çok küçük bölgedeki komşu hücre reseptörüne bağlanması parakrin etkiyi oluşturur (örneğin; pankreastan salgılanan somatostatin, aynı dokuda komşu alfa ve beta adacık hücrelerini etkiler).

Otokrin Etki: Endokrin hücreden salgılanan hormonun, salgılandığı hücreyi etkilemesidir. (örneğin, somatostatinin kendi oluştuğu hücreyi etkilemesi gibi). Otokrin etkili hormonun varlığı ve aktivitesi birkaç saniye sonra sonlanır. Buna karşılık parakrin ve endokrin etkili hormonların yarılanma süreleri daha uzundur (otokrin < parakrin < endokrin).

Nörokrin Etki: Sinir hücresinde sentezlenen hormonun ekstrasellüler aralıkta komşu hücreye bağlanarak onun fonksiyonunu etkilemesidir (örneğin: kalpte sinir ucunda sentezlenen nöradrenalinin kalp kası hücreleri üzerine etkisi gibi). Parakrin etkiden farkı, sentezin sinir hücresinde gerçekleşmesidir.

Nöroendokrin Etki: Etkin madde, sinir ucundan sentezlenerek kan dolaşımına salınır. Uzak yerdeki hücre reseptörüne bağlanır. Kalpte splanknik sinir ucunda sentezlenen nöradrenalinin etkisi buna örnektir. Endokrin etkiden farkı, sentezin sinir hücresinde gerçekleşmesidir.

Nörotransmisyon: Nöronda sentezlenerek sinir ucundan salınan maddenin (nörotransmitter) sinaps aralığını geçerek diğer nöronun spesifik reseptörüne bağlanması nörotransmisyonu sağlar. Örneğin sempatik ganglionda preganglionik sinir ucundan serbestleşen asetilkolin, postganglionik sinirdeki reseptöre bağlanarak nöradrenalin salınmasını uyarır.

Yorumlar
Sen de Yaz