Vitaminler ve Özellikleri

11.12.2016 - 14:35

Vitaminler canlı yapısında çok az miktarda bulunan ve çok çeşitli biyokimyasal işlemlerde rol alan temel bileşiklerdir. Çoğu vitamin koenzim olarak; bazıları ise sinyal molekülleri olarak metabolizmanın düzenlenmesinde görev alır. Vitaminlerin hiçbiri enerji verici değildir. Vitaminler canlıların temel bileşenleri arasındadır.

Bitkiler genellikle kendileri için gerekli bütün vitaminleri fotosentez ve bağlantılı süreçlerle sentezleyebilirken, diğer birçok canlı gerekli vitaminleri ya hiç sentezleyemediği için veya yeterli miktarda sentezleyemediği için besinlerle hazır almak zorundadır.

Tüm canlılar vitaminlere gereksinim duyar. Fakat her canlı türü farklı bileşiklerin sentezini yapabildiğinden bir bileşik bir canlı türü için vitamin olurken bir diğer tür için vitamin olmayabilir.

Beslenme yoluyla alınan vitaminler sindirilmeden yağda veya suda çözünerek canlı yapısına katılır.

Bir bileşiğin canlı için gerekli bir vitamin olduğunu kesin olarak göstermek zordur. Çok az miktarda alınmaları bile yeterli olduğundan canlı yapısına katılıp katılmadıkları ve sonuçların birçok vitaminden hangisinden ileri geldiğini belirlemek uzun zaman ve hassas ölçüler gerektirir.

vitaminler ve özellikleri

Vitaminlerin Sınıflandırılması

Genel olarak canlılarda büyüme, gelişme, üreme gibi birçok olayda düzenleyici olarak görev alabilen vitaminlerin isimlendirilmesi A, B, C gibi büyük harfler ve bu harfleri izleyen rakamlarla yapılır. Bu rakamlar genellikle vitaminlerin bulunuş sırasını gösterir.

Günümüzde insanlar için gerekli olan 13 vitamin belirlenmiş durumdadır. Bu vitaminler, içinde çözündükleri maddeye göre yağda çözünenler (A, D, E, K vitaminleri) ve suda çözünenler (C ve sekiz B vitamini) olarak iki grupta toplanır.

Yağda çözünen vitaminlerin insanlar tarafından verimli bir şekilde emilebilmesi için belirli miktarlarda yağ alınması gereklidir. Yağ emilimini engelleyen durumlar bu vitaminlerin alınmasını da engeller. Yağda çözünen vitaminler ince bağırsaktan emilimlerinin ardından lenf yolu ile dolaşıma katılarak hücrelere ulaştırılırlar. Bu vitaminlerden A, D ve K karaciğerde depolanırken E vitamini daha çok yağ dokusu içerisinde depolanır. Dolayısıyla vücutta uzun süre kalabildiklerinden eksiklikleri pek görülmez. Ancak suda çözülmediklerinden idrarla atılmaları mümkün değildir. Bu nedenle aşırı alımları zehirleyici etkiye yol açabilir.

Suda çözünen vitaminler ise C vitamini ve genellikle birlikte bulunma eğilimi gösteren B kompleks vitaminleridir. Bu grup vitaminler ince bağırsaktan suda çözünmüş olarak emildikten sonra kan dolaşımıyla hücrelere iletilir. Suda çözündüklerinden bu vitaminlerin fazlası idrarla kolayca atılabilir. Dolayısıyla zararlı etkilere yol açmazlar. Ancak aynı sebepten dolayı vücutta depolanmadıkları için eksiklikleri yağda çözünenlere göre daha çabuk ortaya çıkar. Buna bağlı olarak da suda çözünen vitaminlerin günlük alınması önemlidir.

Vitaminlerin Görevleri

Yağda çözünen vitaminlerden A vitamini; büyüme, epitel dokunun gelişimi ve korunması, gözün yetersiz ışıkta görmesi işleminde, vitamin D; kalsiyum-fosfat metabolizması ve kemiklerde mineral birikiminde, vitamin E; özellikle hücre zarlarında antioksidan olarak, ayrıca üreme fonksiyonları ve hemoglobin sentezinde, vitamin K ise kanın pıhtılaşmasında rol alır.

Suda çözünen vitaminlerden vitamin C sitoplazma ve hücre dışı sıvıda önemli bir antioksidan olarak görev alır. Ayrıca bağ dokusunda yer alan kollojen sentezinde ve bağışıklık sisteminin gelişmesinde rol oynar. B gurubu vitaminleri ise sekiz çifttir. Bunlardan B1, B2, B3, B5, B6 ve B7 enerji metabolizmasında yer alan enzimlerin aktifleştirilmesinde gereklidir. Bu vitaminlerin yetersizliği başta deri gibi hızlı büyüyen dokular ile çok fazla enerji gereksiniminden dolayı sinir dokusunu etkiler. B9 ve B12 vitaminleri ise kan hücrelerinin sentezinde görev alırlar. Bu vitaminlerin ortaya çıkmasındaki en önemli sorun ise kansızlıktır.

Gerek yağda gerek suda çözünen tüm vitaminler enerji vermeseler de metabolik olayların düzenlenmesinde önemli görevler üstlenirler. Dolayısıyla yeterli miktarda karşılanmaları şarttır. Bunun yanında bazı vitaminler provitamin (ön vitamin) şeklinde alınmaları durumunda çeşitli dönüşüm olaylarından sonra vücut için kullanılabilecek vitaminlere evrilirler. Örneğin insanda provitamin A’dan karaciğerde A vitamini, provitamin D’den güneş enerjisinin yardımıyla deride D vitamini üretilebilir. Ayrıca bağırsaktaki bazı bakterilerce de B ve K vitaminleri sentezlenebilir.

İnsanlar tarafından vitaminlerin düzenli alınması özellikle büyüme, gebelik, emzirme ve hastalık durumlarında daha önemlidir. Ayrıca yoğun enerji harcanan durumlar ile uzun süreli antibiyotik kullanımı sırasında da yeterli vitamin alımına özen gösterilmelidir.

Vitaminler Tablosu

Aşağıdaki tabloda insan vücudu için gerekli vitaminler, bulundukları kaynaklar ve eksiklik belirtileri verilmiştir.

Vitaminler Tablosu
Vitaminler Kaynaklar Eksiklik Belirtileri
Vitamin A (Retinol) Koyu yeşil ve tutuncu sebze, meyveler Gece körlüğü, kuru ve kırılgan deri
Vitamin D (Kalsiferol) Yumurta ve süt ürünleri Raşitizm, osteomalazi
Vitamin E (Tokoferol) Bitkisel yağlar ve tohumlar Anemi, erkeklerde kısırlık
Vitamin K (Fillokinon) Yeşil bitkiler Kanın geç pıhtılaşması
Vitamin B1 (Tiyamin) Sebzeler ve tahıllar Beriberi hastalığı
Vitamin B2 (Riboflavin) Süt ürünleri ve et Dudak ve dilde yaralar
Vitamin B3 (Niyasin) Et ve tahıllar Pellegra hastalığı
Vitamin B5 (Pantotenik asit) Et ve süt ürünler, tahıllar Yorgunluk, el ayak titremesi
Vitamin B6 (Pridoksin) Sebze ve tahıllar, et Sinir sisteminde bozukluk
Vitamin B7 (Biyotin) Baklagiller, et ve sebzeler Deri iltihamlanmaları
Bitamin B9 (Folik asit) Yeşil sebzeler, baklagiller Büyüme geriliği, anemi
Vitamin B12 (Kobalamin) Et ve süt ürünleri Sinir sistemi bozuklukları, anemi
Vitamin C (Askorbik asit) Meyve ve tahıllar Skorbüt hastalığı

Tabloda görüldüğü üzere genel olarak D ve B12 vitaminleri yumurta ve süt gibi hayvansal besinlerden; diğer tüm vitaminler bitkisel besinlerden yeterli miktarda karşılanabilir.

Ancak vitaminler kolay bozulan bileşiklerdir. Özellikle A, B, E, K vitaminleri güneş ışığından; A, C, E, D vitaminleri oksijenden; C ve E vitaminleri metallerle temastan etkilenir. Ayrıca yüksek sıcaklık tüm vitaminlerin yapısını bozmaktadır. Bu nedenle besinlerin hazırlanması ve muhafaza edilmesi süreçlerinde bu durumlar göz önünde bulundurulmalıdır.


Etiketler:
  • sağlık    
  • biyoloji    
  • Yorumlar
    Yorum Yap