Sesin Oluşumu
Titreşen cisimlerin ses çıkardığını biliyoruz. Fakat her titreşen cismin ürettiği ses aynı değildir. Örneğin boş bir teneke vurduğumuzda çıkan ses ile içi su dolu bir tenekeye vurduğumuzda çıkan ses aynı değildir. Sesin bir takım özellikleri vardır.
Sesin yayılması bazı yönlerden su dalgalarının yayılmasına benzerken bazı yönlerden de benzemez. Örneğin ses dalgaları da su dalgaları gibi bir noktadan başka bir noktaya doğru dalgalar şeklinde yayılır, kaynaktan uzaklaştıkça zayıflar ve söner. Su dalgaları su yüzeyinde yayılırken, ses dalgaları bir balonun genişlemesi gibi kaynaktan itibaren her doğrultuda yayılır.
Sesin bir ortamda dalgalar hâlinde yayıldığını ve ortam olmayan yerde yani boşlukta sesin yayılmadığını bilmemiz gerekiyor.
Bir ses kaynağının yakınında sesin şiddetli, kaynaktan uzaklaştıkça zayıf olması, bazı seslerin ince bazılarının ise kalın olması sesin özellikleri ile ilgilidir.
Öncelikle sesin nasıl üretildiğini inceleyelim. Sesin üretilmesi için maddelerin titreştirilmesi gerekir. Tahtaya vurulurken, sazın teli çekilirken, bir kağıt yırtılırken, rüzgâr eserken veya çivi çakılırken madde titreştirilir. Bunun için de bir enerji gerekir.
Bir cetvelin ucunu bir masa kenarına sıkıştırıp cetvelin boşta kalan ucunu aşağı bastırıp serbest bırakalım. Cetvelin aşağı yukarı titreşim hareketi yapmasından dolayı bir ses duyarız.
Bu bize sesin incelik ve kalınlığının ses kaynağının özelliği ile ilgili olduğunu gösterir. Ses dalgaları her doğrultuda yayılan boyuna dalgalardır.
Ses Titreşimdir
Titreşen cisimlerin ses çıkardığını söyledik. Peki bir cisimden çıkan sesi nasıl işitiriz? Cisim titreştiğinde etrafındaki havayı titreştirir. Bu titreşim dalgalar hâlinde yayılır ve kulağımıza kadar gelir. Kulağımıza gelen dalgalar kulak zarımızı titreştirir.
Zara değen kulak kemikleri bu titreşimleri salyangoza aktarır. Oradaki sinir hücreleri, ses titreşimlerini elektrik sinyallerine dönüştürür ve beynimize iletir. Beyinde ses algılanır.
Bir cisim titreştiğinde cisim etrafındaki hava taneciklerini de titreşir. Titreşen bu tanecikler yakındaki taneciklere çarparak onların da titreşmesine sebep olur. Bu şekilde ses, titreşen taneciklerden oluşan dalgalar şeklinde etrafa yayılır.
Ses dalgaları, hava taneciklerinin oluşturduğu sıkışık ve seyrek bölgelerden meydana gelir. Taneciklerin sıkışık olduğu yüksek basınçlı bölge ses dalgasının tepe noktasını, seyrek olduğu düşük basınçlı bölge ise ses dalgasının çukur noktasını temsil eder.
Ses Dalgalarında Temel Kavramlar
Ses dalgalarının ardışık iki sıkışık bölge (tepe noktası) ya da ardışık iki seyrek bölge (çukur noktası) arasındaki en kısa uzaklığa, ses dalgasının dalga boyu (λ) denir.
Ses dalgalarında genlik, ortamın ne kadar sıkıştırılmış ya da ne kadar seyreltilmiş olduğunun bir ölçüsüdür. Ortam ne kadar sıkıştırılmış ise, dalganın genliği o kadar büyük olur. Bir sesin ossiloskop ekranındaki dalga modeli aşağıdaki gibi eğrisel olarak çizildiği gibidir. Grafikte dalga tepesi ile dalga çukuru arasındaki düşey uzaklığın yarısı ise genlik olarak adlandırılır.
Ses dalgasının saniyedeki üretilme sayısına sesin frekansı denir. Frekans dalga kaynağı ile ilgili bir özeliktir. Bir tam ses dalgasının üretilmesi için geçen süreye ise sesin periyodu denir.
Fizikte her zaman olduğu gibi frekans ile periyot arasında T.f = 1 bağıntısı vardır.
Sesin Şiddeti
Ses kaynağından çıkan sesin kulak zarına yaptığı basınç, ses şiddeti olarak adlandırılır. Ses şiddetine gürlük adı da verilir. Ses şiddeti ne kadar büyük olursa ses dalgalarının genliği de o kadar büyük olur.
Sesin şiddeti titreşim genliği ile orantılıdır. Tokmakla davulun zarına yavaş vurursak, düşük genlikli ve düşük şiddetli ses oluşturulur. Tokmakla davulun zarına şiddetli vurursak, yüksek genlikli ve yüksek şiddetli ses oluşturulur. Davula daha kuvvetli vurduğumuzda daha şiddetli ses çıkmasının sebebi, davula daha çok enerji aktarmamızdır.
Sesin şiddetini ölçmede birim olarak desibel kullanılır. Desibel dB ile gösterilir.
Ses kaynağından uzaklaştıkça sesi daha az duyarız, belirli bir mesafeden sonra sesi duymak neredeyse imkânsız hâle gelir.
Günlük hayatta karşılaştığımız ses çıkaran araçlar da farklı şiddette sesler çıkarır. Örneğin bir uçak kalkarken, harekete geçen bir arabadan daha şiddetli ses çıkarır.
- Ses dalgaları maddesel ortamlarda yayılır, boşlukta ise yayılmaz.
- Ses dalgaları boyuna dalgalardır.
- Ses dalgalarının şiddeti kaynağın titreşim genliğine bağlıdır.
- Ses dalgalarının genliği ne kadar büyük olursa sesin şiddeti de o kadar büyük olur.
- Ses şiddetine gürlük de denilir.
- Şiddetli ses daha fazla enerji taşır.
Ses Dalgalarının Enerji Taşıması
Aynı ortamda yan yana tutulan özdeş diyapazonlardan birisine tokmakla vurulduğunda, diğer diyapazonun da titreştiği gözlenir. Bu durum, ortamda oluşturulan titreşimlerin ses dalgaları hâlinde yayıldığını ve sahip olduğu enerjiyi taşıdığını gösterir.
Ses bombası patladığında camların kırılması yine sesin enerji taşıdığını gösterir.
Müzik setinizin hoparlörünün önüne yanmakta olan bir mum yerleştirin. Mumun alevinin hareketsiz ve sabit bir şekli olana kadar bekleyin Daha sonra müzik setinizin sesini yükseltin. Mum alevinin sesten etkilendiğini görebilirsiniz. Bu ve benzeri olaylar ses dalgalarının enerji taşıdığını gösterir.
Dalgaların taşıdığı enerji, dalgalara ait temel kavramlardan olan genlik ile doğru orantılıdır.
Ses Hızı
Yağmurlu bir havada şimşek çakarken, aynı anda gök gürültüsü de oluşur. Ancak biz önce şimşek çakmasıyla oluşan ışığı görür, ardından sesi işitiriz. Ses hızından daha hızlı uçun jet uçakları gittikten az süre sonra sesini duyarız. Ayrıca havai fişek patlamalarını uzaktan izliyorsak, önce patlama oluyor sonra patlama sesini duyuyoruz.
Bu ve benzeri olaylar, sesin ışıktan çok daha yavaş yayıldığını gösterir.
Işık havada yaklaşık 300.000.000 m/s hızla yayılırken, ses havada yaklaşık 340 m/s hızla yayılır. Yani ışık sesten yaklaşık 900.000 kat daha hızlıdır.
Dağın karşı yamacında odun kesen birisine baktığınızda, baltayı oduna vurup tekrar kaldırdıktan sonra "tak" sesi gelmektedir. Bunun nedeni de ışık hızının ses hızından büyük olması ile açıklanır. Baltadan yansıyan ışık, vurma anında çıkan tak sesinin hızından büyük olmasından dolayı bu durum oluşur.
Ses Hızının Bağlı Olduğu Faktörler
Ses dalgaları her ortamda aynı hızla yayılmaz. Ses hızını etkileyen bazı faktörler vardır. Bunlardan biri maddenin bulunduğu hâl, diğer ise ortamın sıcaklığıdır.
Ses katılarda sıvılardakine göre daha hızlı yayılır. Sıvılarda da gazlardakine göre daha hızlı yayılır. Bunun sebebi katıların taneciklerinin sıvılardan, sıvılarınkinin ise gazlarınkinden birbirine daha yakın olmasıdır. Sesin yayıldığı ortamdaki tanecikler ne kadar birbirlerine yakın duruyorsa etkileşim o kadar hızlı olur.
Ortam sıcaklığının artması ses hızını arttırır. Çünkü maddenin sıcaklığı arttıkça maddeyi oluşturan taneciklerin hareketliliği artar. Bu da sesin madde içinde daha hızlı yayılmasını sağlar.
Sesin yayılabilmesi için maddesel bir ortama ihtiyaç vardır. Çünkü ses taneciklerin birbiriyle çarpışması ile iletilir. Fakat ışık enerjisinin iletimi için maddesel ortama ihtiyaç yoktur. Ses boşlukta yayılamazken ışık boşlukta yayılabilir.
Sesin Yüksekliği: İncelik ve Kalınlığı
Bir köpeğin çıkardığı ses bir kedinin çıkardığı sesten daha kalındır. Aslanın sesi de köpeğinkinden kalındır.
Bir davulun çıkardığı ses bir zurnanın çıkardığı sesten daha kalındır. Bu örneklerden de anlaşılabileceği gibi sesleri incelik ve kalınlığına göre de ayırabiliriz.
İnce seslere yüksekliği fazla ses, kalın seslere ise yüksekliği az ses de denir. Ses yüksekliği, sesleri ince ya da kalın işitmemize sebep olan bir ses özelliğidir.
Sesin Frekansı
Bir saniyede oluşan ses dalgası sayısına frekans denir.
Bir saniyede çıkan titreşim sayısı az olan kaynaklardan kalın, diğer bir ifadeyle frekansı düşük bir ses çıkar. Bunun tam tersi bazı kaynaklar da her saniyede ürettikleri ses dalgası fazla olduğundan frekansı yüksek yani ince ses çıkarır.
Arı ve sivrisinek gibi bazı böcekler saniyede 600 -1000 defa kanat çırpabilmektedir. Arı ve sivrisinekler uçarken ses çıkarmaları kanatlarının hava moleküllerini titreştirmesinden kaynaklanmaktadır.
Yüksek frekanslı ses ince ses olarak duyulurken, düşük frekanslı ses kalın ses olarak duyulur.
Farklı büyüklükteki diyapazonlara vurduğumuzda çıkan seslerin incelik ve kalınlığının farklı olduğunu görürüz.
Bunun sebebi diyapazonların farklı hızlarla titreşmesidir. Diyapazonların üzerindeki sayılar bize diyapazonun saniyede kaç kez titreştiğini gösterir. Örneğin yukarıdaki şekilde en sağdaki diyapazon üzerinde 512 Hz yazmaktadır. Bu bize diyapazonun saniyede 512 kez titreştiğini gösterir.
Buradaki Hz ifadesi ise saniyedeki titreşim sayısını ifade eden birimdir ve hertz diye okunur. Bu birim Alman fizikçi Henrik Hertz’in onuruna verilmiştir.
Frekanslarına Göre Sesler
Seslerin duyulabilirliğinde sesin şiddeti ile birlikte bir başka önemli olan özellik; sesin frekansıdır, işitme yeteneği olan her canlı ya da her yapay ses alıcısının duyabileceği bir ses aralığı vardır. Seslerin duyulabilirliğini frekansları belirler.
Sesler bu özelliğine göre iki gruba sınıflandırılabilir:
1. İnsanın duyabildiği sesler: Ortalama bir insanın işitebileceği seslerin frekans aralığı 20 - 20000 Hz dir. Bu iki frekans değeri arasında frekansa sahip sesler genellikle insanlar tarafından işitilebilir.
2. İnsanın duyamadığı sesler: Normal bir insan frekansı 20 Hz den küçük ve 20000 Hz den büyük olan sesleri duyamaz.
Duyamadığımız sesler de ikiye ayrılır.
Ultrasonik sesler: Frekansı 20 000 Hz in üzerindeki seslere denir.
İnfrasonik sesler: Frekansı 20 Hz den küçük olan seslere denir.
Ses düzeyini ölçmek için desibel denilen bir birim kullanıldığını öğrenmiştik. Desibel kısaca dB ile gösterilir, insanın duyacağı en düşük ses düzeyi 0 desibeldir.
10'dB'lik ses düzeyi insanlar tarafından zor duyulur. 20'dB lik ses düzeyi 10'dB'in 10 katıdır. 30 dB'lik ses ise 10 dB’lik ses düzeyinin 10.10 = 100 katıdır. Ölçek üzerinde her 10 dB lik artış 10'kat daha şiddetli ses demektir.
Uluslararası Standartlar Örgütü’nün ortaya koyduğu rahatsızlık sınırı 60 dB dir. 120 dB'lik ses kulaklarımızda hasara yol açabilir.
İşitilebilen en hafif şiddetteki ses sınırına alt işilm eşiği, en yüksek şiddetteki ses sınırına üst işitme eşiği denir.
Ses düzeyi desibelmetre adı verilen bir aletle ölçülür. Ses düzeyini belirtmek için kullanılan birim "bel' dir. '‘Bel" telefonu ilk icat eden Graham Bel’in onuruna verilmiştir.
Ses düzeyini belirlemek için kullanılan “Bel” birimi çok büyük olduğu için “bel 'in onda biri olan "desibel" kullanılır.
- Maddenin Özellikleri
- Basınç
- Kaldırma Kuvveti
- Bağıl Hareket
- Dinamik
- Atışlar
- İş, Güç ve Enerji
- Düzgün Çembersel Hareket
- Basit Harmonik Hareket
- Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları
- Elektrostatik
- Elektromanyetik İndükleme
- Kondansatörler
- Yay Dalgaları
- Su Dalgaları
- Ses Dalgaları
- Elektromanyetik Dalgalar
- Fotoelektrik Olay ve Compton Olayı
- Özel Görelilik
- Yıldızlardan Yıldızsılara
- Nükleer Fizik
- Atomlardan Kuarklara