Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları
Gezegenlerin Hareketi
Dünya’nın kendi etrafında dönme ekseni Güneş etrafında dönerken oluşan düzleme dik çizgi ile 23,5° lik bir açı yapar. Mevsimlerin oluşmasında bu eğiklik rol oynar. Dünya’mızın dönme ekseni, bir yalpalama hareketi yapar. Bu harekelin nedeni Güneş ve Ay'ın Dünya’ya etki ettirdikleri kütle çekim kuvvetlerinin küçük bir tork oluşturmasıdır. Ancak Dünyamızın bu yalpalama hareketinin periyodu 26.000 yıl olduğu için bunu gözlemlemek çok zordur.
Kutup yıldızının sürekli kuzeyde olmasının nedeni, Dünyanın kendi etrafında dönme ekseninin uzantısının Kutup yıldızından geçiyor olmasıdır. Ancak örneğin 5000 yıl önce kutup yıldızımız Alfa Draconis adlı başka bir yıldızdı. 5000 yıl sonra ise Dünya’nın yalpalama hareketinin sonucu olarak kutup yıldızımız Alfa Sephei adlı yıldız olacaktır.
Bir ipin ucuna bağlı m kütleli cisim r yarıçaplı yörüngede sabit açısal hızla döndürülürken sabit bir açısal momentuma sahiptir.
Ancak cismin bağlı olduğu ip çekilerek dönme yarıçapı azaltıldığında cismin açısal hızının arttığı gözlenir. Bu durum cismin açısal momentumunun korunumunun bir sonucudur. Benzer bir durum gezegenlerin yıldızları etrafındaki hareketleri için de geçerlidir.
Kepler Yasaları
Güneş sistemindeki gezegenlerin yörüngeleri üzerindeki hareketlerinin özellikleri Kepler kanunları olarak bilinen üç kanun ile incelenir.
1. Yörüngeler Kanunu
Her gezegen, odaklarından birinde Güneş’in bulunduğu elips yörüngede hareket eder.
Şekilde 1. kanuna göre, Dünya ve Mars’ın elips yörüngeleri çizilmiştir. Dünya’nın elips yörüngesinin odak noktaları F1 ve F’2 dir. Mars’ın yörüngesinin odak noktaları F1 ve F2 dir. Güneş bu gezegenlerin yörüngelerinin ortak odak noktasında bulunur. F1 noktası diğer gezegenlerin elips yörüngelerinin ortak odak noktasıdır.
2. Alanlar Kanunu
Gezegeni Güneş’e birleştiren yarıçap vektörü, eşit zamanlarda eşit alanlar tarar.
Şekilde, Δt sürede taranan S1 alanı, yine Δt sürede taranan S2 alanına eşittir. Bu süreler içinde gezegenin aldığı yol eşit olmadığından hızı da eşit olamaz. Bunun sonucu olarak gezegen Güneş’e yaklaştıkça hızı artar, uzaklaştıkça da hızı azalır.
Bu durum da Dünya'mızın açısal momentumunun korunuyor olmasının bir sonucudur.
3. Periyotlar Kanunu
Gezegenlerin yörüngelerinin ortalama yarıçapları R ve periyotları (bir turları için geçen süre ) T olmak üzere, R3/T2 oranı bütün gezegenler için aynıdır. Bu değer 3,4.108'e eşittir.
Gezegenlerin yörüngelerinin ortalama yarıçapları, Güneşe olan maksimum ve minimum uzaklıklar toplamının yarısıdır. Ortalama yarıçap;
Rort = (Rmax + Rmin)/2 şeklinde bulunur.
Kütle Çekimi
Bilinen temel kuvvetlerden dördüncüsü olan kütle çekim kuvveti en zayıf kuvvet olmakla birlikte etki alanı en büyük olan kuvvettir.
Moleküllerden, gezegenlere, gezegenlerden evrenin en uç noktalarına kadar etkileri görülmektedir.
Dünya, kütlesinden dolayı çevresindeki bütün cisimleri kendi merkezine doğru çeken bir kuvvetin kaynağıdır. Bu kuvvete yer çekim kuvveti denir. Yer çekimi kuvveti Dünya üzerindeki kütlesi ister büyük ister küçük olsun her varlığa uygulanır.
Buna göre, aralarında belli bir uzaklık bulunan iki cisim birbirlerine çekim kuvveti uygular. Yapılan deney ve gözlemlere göre çekim kuvveti, kütlelerin çarpımı ile doğru, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
F = α.m1.m2/R2
Bu orantıyı eşitlik haline getirebilmek için, ifade G gibi sabit sayı ile çarpılmalıdır.
Çekim kuvveti,
F = G.m1.m2/R2 bağıntısı ile hesaplanır.
Newton'un bulduğu bu kanuna genel çekim kanunu denir. Burada G sabit değeri,
6,67.10-11 olarak bulunur.
Bu G sabitine evrensel çekim sabiti denir ve uzayın her yeri için aynı sayısal değer geçerlidir.
Çekim İvmesi
Kütlesi sabit olan gezegenin yüzeyindeki bir cisme uyguladığı çekim kuvveti, çekim kanununa göre bu cismin kütlesi ile orantılıdır. Cisme uygulanan çekim kuvveti cismin ağırlık kuvvetine eşittir. Çekim ivmesi,
F = G.M.m/R2 bağıntısından m.g = G.M.m/R2 eşitliğini kullanırsak g = G.M/R2 bağıntısı elde edilir.
Gezegenin yüzeyindeki çekim ivmesi maksimumdur. Yüzeyden uzaklaştıkça çekim ivmesi azalır. Örneğin yer yüzeyinden yer yarıçapı kadar yüksekteki çekim ivmesi,
g' = G.M/(R + R)2 dir. Yer yüzeyindeki bağıntıyla kıyasladığımızda g' = G.M/4.R2 = g/4 olur.
Yani, yer yüzeyinden R kadar yüksekteki çekim ivmesi, yer yüzeyindekinin dörtte biri kadardır.
Yerin merkezine doğru gidildikçe çekim ivmesi yer yarıçapı ile doğru orantılı olarak azalır ve merkezde sıfır olur. Buna göre, yer merkezinden uzaklaştıkça çekim ivmesinin nasıl değiştiği şekildeki grafikle de ifade edilmiştir.
Dünya kutuplardan basık olduğu için yer merkezinin ekvatora olan uzaklığı kutuplara olan uzaklığından daha fazladır. Dolayısıyla bir cismin kutuplardaki ağırlığı, ekvatordaki ağırlığından daha fazladır. Ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe cismin ağırlığı artar.
Bu artışta yarıçap değişiminin yanı sıra merkezkaç kuvvetinin değişimi de etkilidir. Merkezkaç kuvveti ekvatorda maksimum, kutuplarda ise sıfırdır. Merkezkaç kuvvetinin büyük olması ağırlık etkisinin daha az olmasına neden olmaktadır.
Kütlelerin büyüklüğü ne olursa olsun karşılıklı çekim kuvvetleri eşit büyüklükte ve zıt yönlüdür. Bütün kütlenin, kütle merkezinde toplandığı varsayılacaktır.
F = -F2
Dünyanın küçük bir cisme uyguladığı çekim kuvveti ile cismin dünyaya uyguladığı çekim kuvveti eşit midir? Evet eşittir. Ama niçin cisim dünyanın üzerine düşüyor? diye sorulursa; dinamiğin temel prensibi F = m.a ya göre kuvvetler eşit olsalar bile dünyanın kütlesi cismin kütlesine kıyaslanamayacak derecede büyük olduğundan cismin çekim kuvveti dünyaya hareket veremez. Dünya cisme hareket verir ve onu kendine doğru hızlandırır.
Kütle Çekim Potansiyel Enerjisi
Yer çekimi kuvvetinin sonucu olarak yer çekimi potansiyel enerjisi ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, genel kütle çekim kuvvetinin sonucu olarak da genel çekim potansiyel enerjisi tanımlanmaktadır.
M kütleli yer küre çevresinde r, yarıçaplı yörüngede dolanan m kütleli uydunun kinetik enerjisinin yanı sıra birde kütle çekim potansiyel enerjisi vardır.
Bir cismi r1 uzaklığından r2 uzaklığına götürmek için çekim kuvvetine karşı iş yapılması gerekir. Bu iş kuvvet - uzaklık grafiğindeki taralı alana eşittir.
Taralı alan = G.M.m(1/r1 - 1/r2) bağıntısıyla bulunur.
Buna göre, M kütleli bir gezegenden r kadar uzaklıktaki bir m kütleli cismin sahip olduğu çekim potansiyel enerjisi,
Ep = -GMm/r bağıntısıyla bulunur.
Bu bağıntıya göre, cisim gezegenden uzaklaştıkça çekim potansiyel enerjisi artar. Çünkü (-) li bir terimin küçülmesi büyümesi anlamına gelir.
Gezegenler Güneş etrafında elips yörüngelerde dolanırken, Güneş’ten uzaklaştıkça kütle çekim potansiyel enerjisi artar, kinetik enerjisi ise azalır, ikisinin toplamı sabittir.
Etop = Ek + Ep
M kütleli gezegen etrafında dolanan m kütleli uydudan oluşmuş sistemin toplam mekanik enerjisi,
ET = 1/2.m.v2 - G.M.m/r şeklinde ifade edilir.
Yörünge boyunca uydunun toplam enerjisi daima sabittir. Gezegen Güneş’ten uzaklaştıkça potansiyel enerji artar, kinetik enerji azalır.
Kurtulma Enerjisi
Bir roketin Dünya’nın çekim alanından kurtulması için rokete çekim potansiyel enerjisi kadar kinetik enerji verilmelidir.
Bir cismi yerin çekim alanından kurtarmak, onu sonsuza götürmekle sağlanır. Sonsuz uzaklıkta cismin toplam potansiyel enerjisinin sıfır olması için ona verilmesi gereken minimum kinetik enerji,
Ek = G.M.m/r olur.
Bu enerji m kütleli bir cismi yerin çekim alanından kurtaracak en küçük enerjidir. Bu enerji cismin kurtulma enerjisine eşittir. Buradan bulunan hıza da kurtulma hızı denir.
Ek = 1/2.m.v2 = G.M.m/r eşitliğinden vkur = 2.√(G.M/r) olur.
Bağlanma Enerjisi
Yeryüzündeki bir cisim gibi, yür kürenin çevresinde dolanmakta olan bir uydu da yerin çekim alanı içindedir. Bu sebeple yere bir enerji ile bağlıdır.
Bir uydu R yarıçaplı bir yörüngede dolanmakta ise ona etkiyen merkezcil kuvvet yerin uyguladığı çekim kuvveti tarafından sağlanır.
1/2m.v2 = G.M.m/2R olur.
Bu bağıntıya göre uydunun Dünya etrafında dolanabilmesi için gerekli olan kinetik enerji, bulunduğu yerdeki çekim potansiyel enerjisinin yarısına eşittir. Yani bir uyduyu Dünya çevresinde bir yörüngeye oturtmak için ona verilmesi gereken enerji ona Dünya’nın çekim alanından kurtarmak için gerekli enerjinin yarısına eşittir. Bu enerjiye uydunun bağlanma enerjisi denir.
Eb = G.M.m/2R şeklindedir.
Bir cismin toplam enerjisi negatif olduğu zaman cisim sisteme bağlanma enerjisi kadar bir enerjiyle bağlıdır.
Bağlanma enerjisi toplam enerjinin zıt işaretlisine eşittir. Eb = -Et dir.
- Maddenin Özellikleri
- Basınç
- Kaldırma Kuvveti
- Bağıl Hareket
- Dinamik
- Atışlar
- İş, Güç ve Enerji
- Düzgün Çembersel Hareket
- Basit Harmonik Hareket
- Kütle Çekimi ve Kepler Kanunları
- Elektrostatik
- Elektromanyetik İndükleme
- Kondansatörler
- Yay Dalgaları
- Su Dalgaları
- Ses Dalgaları
- Elektromanyetik Dalgalar
- Fotoelektrik Olay ve Compton Olayı
- Özel Görelilik
- Yıldızlardan Yıldızsılara
- Nükleer Fizik
- Atomlardan Kuarklara