Taksonomi Nedir?

06.02.2020 - 21:25

Biyolojinin canlı bilimi olduğunu biliyoruz. Detaylı bir inceleme yaparsanız ne kadar çok canlı türü olduğunu görürsünüz. Biyoloji geniş çaplı pozitif bir bilim olduğu için çalışmalarını sistematik bir şekilde gerçekleştirmek zorundadır. Bu yazıda bunun için gerekli olan en önemli kavramlardan biri üzerinde duracağız. Taksonomi nedir sorusuna hem kısaca hem de detaylı yanıt arayacağız.

Canlıları çeşitli prensipler doğrultusunda sınıflandırmaya yarayan bilim dalına taksonomi denir. Taksonomi Yunanca düzenleme manasına gelen "taksis" ve kanun "nomos" ifadelerinden gelmektedir. Taksonomi yani sınıflandırma bilimi biyolojinin sistematiğidir.

Aslen canlıları sınıflandırma görevi gören bu bilim biyolojinin alt bilim dalları arasında yer almaktadır. Ancak günümüzde diğer alanlarda sınıflandırmada için de taksonomi kelimesi bazen kullanılmaktadır.

Taksonomi Neden Önemlidir?

Biyoloji dersinde çalışan öğrencilere ya da biyoloji alanında eğitim görmek isteyen herkese taksonomiyi iyi öğrenmeyi tavsiye ediyoruz. Bunun nedeni taksonomi bilimimin biyoloji açısından çok önemli olmasıdır. Bunun birçok nedeni bulunmaktadır.

Beynimiz bilgisayardaki klasörler gibi bilgileri sistematik olarak sınıflandırmaya ve kaydetmeye uygundur. Bir şeyi öğrenirken onu sınıflandırmak büyük bir gerekliliktir.

Eğer canlıları sınıflandırıp öğrenmesek bu kadar çok türü incelerken kayboluruz. Sınıflandırma biyoloji biliminde temel bir gerekliliktir. Çünkü bütün canlı türleri bazı ortak özelliklere sahiptir. Ortak özellikler türlerin birbirine akraba olmasıyla daha da artmaktadır.

Örneğin kedi ve köpek arasındaki yakınlık elbette kedi ile papatya arasındaki yakınlıktan daha fazladır. Çünkü ilkinde her ikisi de hayvanlar aleminde yer alırken ikincisinde biri hayvanlar aleminde, diğeri ise bitkiler aleminde yer almaktadır.

Canlı gruplarının kendilerine özgü çeşitli özellikleri vardır. Taksonomi sayesinde birçok özelliği doğrudan bilebiliriz. Örneğin bakteri olarak sınıflandırılan bir canlının hiçbir özelliğini bilmesek dahi hücre duvarının olduğunu, prokaryot yapıya sahip olduğunu bilebiliriz. Çünkü bu özellikler bakterilerin özellikleridir.

Temel Taksonomi Basamakları

Canlıları sınıflandırırken çeşitli basamaklar kullanmaktayız. Bu basamaklardan en üstte olan çok daha fazla sayıda canlıyı içerirken alta doğru indikçe canlı sayısı azalır. Buna karşın canlıların benzerlikleri ve ortak özellikleri artar.

Taksonomi basamakları şöyle özetlenebilir:

  • Alem
  • Şube
  • Sınıf
  • Takım
  • Aile (familya)
  • Cins
  • Tür

Bazı sınıflandırma sistemlerinde bunların ara basamakları da bulunabilmektedir. Yine tür altı sınıflandırmanın yapıldığı daha gelişmiş sınıflandırma sistemleri de bulunmaktadır.

Taksonomi nedir

İnsan Taksonomisi

Yukarıda bahsettiğimiz taksonomi basamaklarına örnek olarak insanı bilimsel açıdan sınıflandıralım.

İnsan taksonomisi özet olarak şöyle sıralanabilir:

  • Alem: Hayvanlar
  • Şube: Omurgalılar
  • Sınıf: Memeliler
  • Takım: Primatlar
  • Familya: Hominidler
  • Cins: Homo
  • Tür: Sapiens

Homo Sapiens modern insana biyolojik açıdan verilen isimdir. Canlıların isimlendirmesini geliştiren bilim insanı Carl Linnaeus (1707-1778) isimli İsveçli bilim insanıdır.

Bu sınıflandırmayı daha detaylı olarak yapmak mümkündür. Örneğin alemlerin alt alemleri ayrılması söz konusudur. Ancak temel biyoloji açısından bu denli bir sınıflandırma yeterli olacaktır.

Takson Nedir?

Yukarıda alem, şube, sınıf şeklinde sınıflandırdığımız bütün basamaklara takson denir. Alem daha geniş bir takson iken tür daha dar bir taksondur.

Üst taksonlarda bulunan canlı sayısı çok fazladır. Bu nedenle ortak özellik daha azdır. Örneğin alem taksonunda milyonlarca canlı türü bulunabilir. En alt basamak olan türde ise tek türe kadar inmiştir.

Alem taksonunu bir ülke, şubeyi bir şehir, sınıfı bir ilçe, takımı bir mahalle, familyayı bir cadde, cinsi bir sokak ve türü bir ev olarak düşünebilirsiniz. Tür ismi canlının canlılık alanındaki adresidir.

Bir taksonun ortak özelliğine taksonomik karakter denir. Örneğin omurgalılar şubesinin taksonomik karakteri omurgadır.

Taksonomi Tarihi

Taksonomi nedir öğrendik. İnsan taksonomisi ve takson kavramları konusunda da bilgiler verdik. Şimdi taksonomi bilimi buraya gelirken ne gibi aşamalardan geçti kısaca özetlemeye çalışalım. Böylece taksonomi bilimi için gerekli olan temel ilkeleri de kavramış oluruz.

İnsanoğlu ilk günden itibaren hem kendini hem de çevresini tanımaya çalışmıştır. Bu canlıları çeşitli özelliklerine göre ayırma ihtiyacı da o günden itibaren doğmuştur. Örneğin yenebilen canlılar ve yenemeyen canlılar şeklinde bir sınıflandırma dahi basit düzeyde bir sınıflandırma çeşididir.

Taksonomi kurucusu olarak kabul edilen kişi Aristoteles (M.Ö. 384-322)’dir. Aristo, canlıları çeşitli özelliklere göre sınıflandırmıştır. 500 kadar hayvanın Aristo tarafından tanımlandığı görülmektedir. Aristo sınıflandırmasını bitkiler ve hayvanlar şeklinde yapmıştır. Yine hayvanları uçabilenler, karada yaşayanlar ve suda yaşayanlar şeklinde sınıflandırmıştır.

Aristo'nun sınıflandırması doğal (filogenetik) sınıflandırma değil yapay bir sınıflandırmadır. Dolayısıyla bugünkü sınıflandırma mantığına uymamaktadır. Ancak 2000 yıl kadar geçerli olmuştur.

Aristo yine hayvanları kırmızı kanlı ve kırmızı kanı olmayanlar olarak da sınıflandırmıştır. Bu şekilde çeşitli sınıflandırmalar yaparak canlı özelliklerini belirlemiştir. Çok uzun süre devam eden bu sınıflandırma zamanla çeşitli eklemelerle küçük gelişimler göstermiştir. Birçok filozof bu sınıflandırmayı farklı açıdan ele alarak geliştirmiştir.

İslam dünyasında hayvanlarla ilgili çeşitli kitaplar yazılmış ve birçok önemli hayvan türünün özelliklerinden bahsedilmiştir.

Rönesans döneminde yaşayan Aldrovandi (1522-1605) bitki ve hayvan türleriyle birlikte bazı cansız varlıkları alfabetik sıraya göre sıralamıştır. Yine Conrad Gesner (1516 -1565) Historiae Animalium isimli eserinde daha detaylı bir sınıflandırmaya girerek yumurtlayan ve yumurtlamayan dört ayaklı hayvanlar, kuşlar, su hayvanları, balıklar ve yılanlar şeklindeki canlı gruplarını alfabetik sıraya göre dizmiştir.

John Ray (1627-1705) canlıları sınıflandırmada esas birimin yani taksonun tür olduğunu ifade etmiştir. Historia Plantarum adlı eserle bu konu anlatılmıştır. Yine canlıların yapılarıyla ilgili birçok özellikten bahsedilmiş ve bu yapılara göre sınıflandırma yapılmıştır.

Canlıları adlandırmanın öncüsü olan ve taksonomi tarihinde çok önemli bir isim olarak kabul edilen Carolus Linnaeus (1707-1778) ise bütün canlı türlerinin özel yaratıldığını ifade etmiştir. Buna göre türlerin sayısı sabittir. Zamanla artmaz ya da azalmaz. Sadece o türlerin bireyleri zamanla artabilir ya da azabilir. Species Plantarum ismiyle bilinen eserinde binlerce bitkiyi ikili adlandırma tekniğine göre adlandırmıştır. Buna göre ilk kelime canlının adı ve ikincisi ise türünü ifade eder. Örneğin Felis Domesticus ev kedisidir.

Fransız bilim insanı Georges Cuvier (1769-1832) paleontoloji biliminin kurucusu kabul edilir. Ayrıca anatomiyi de o geliştirmiştir. Hayvanların bütün organlarının arasında amaçsal bir bağlantı olduğunu ifade etmiştir. Türlerin zaman içerisinde bir değişime uğramadığını ifade etmiştir. Le Regne Animal Distrubie Dapres Son Organisation isimli eserinde hayvanları anatomik açıdan çeşitli gruplara ayırmıştır.

Evrim teorisinin kurucusu Charles Darwin (1809-1882) geliştirdiği türleşme teorisiyle taksonomi bilimine yeni bir bakış kazandırmıştır. Buna göre türlerin zamanla değiştiği fikri ön plana çıkmış ve türlerin arasındaki akrabalığın tespiti daha da önemli hale gelmiştir.

Ernst Mayr (1904-2005), önemli bir evrim biyolojisi uzmanıdır. Evrim teorisiyle ilgili çalışmalarıyla birlikte türlerin değiştiğini ifade etmiş ve türleri sınıflandırmayla ilgili önemli çalışmalar yapmıştır.


Etiketler:
  • bilim    
  • Yorumlar
    Yorum Yap