Türkiye'deki Eğitim Sorunu Nasıl Çözülür?
Ülkemizin bazı konularda ilerlerken bazı konularda yerinde saydığı ve hatta bazı konularda gerilediği ortadadır. Birazcık eğitimin içinde yer alan veya eğitim sektöründe çalışan birine sorduğunuzda ise Türkiye’de eğitimde sorun olduğunu duyabiliriz. Peki, Türkiye’deki sorun nasıl çözülebilir? Bu soruna çözüm getirmek için çeşitli çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Yakın zamanda birkaç kez müfredatta değişiklikler oldu. Hatta ders içerikleri yenilendi ve özellikle fen derslerinde ciddi güncellemeler oldu. Birçok yeni üniversite açıldı. Vakıf üniversitelerinin sayısı ve oranı arttırıldı. Yine de eğitimden memnun değil insanlar. Eğitimin iyiye gitmediğini hem bütün akademik çevreler ifade ediyor. Hem de elimizdeki sayısal veriler de bunu gösteriyor. Türkiye’nin OECD içindeki başarısı birçok alanda epey endişe verici durumda bulunuyor. OECD’ye göre Türkiye’nin matematik ve fen başarısı ile ilgili bir raporu sizinle daha önce paylaşmıştık. Eğitim sorunu nasıl çözülür sorusuna gelmeden önce eğitimde başarı kıstasları nelerdir ona bir göz atalım.
Eğitimde Başarı Kıstasları
Bir ülkede eğitim başarı olması yüksek okul mezunu kişi sayısıyla ölçülmez. Türkiye’de bu anlayış hâkim olduğu için kontenjanlar arttırılmakta ve ticarethaneye dönen üniversitelere yenileri eklenmektedir. Ancak üniversiteyi bitiren insanların iş bulamama ve iş kuramama sorunuyla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu konuda da OECD içinde son sıradayız. Dikkat ederseniz Sovyetler Birliği içerisinde yer almış ülkelerde o dönemin ideolojinsen kaynaklı olarak neredeyse herkes üniversite mezunudur. Ancak bu ülkelerin eğitim alanında başarılı olduğunu söyleyemeyiz.
Eğitimin bir ülkede başarılı olması en üstteki yüzde 1’lik çok yetenekli kesimin yeteneklerine sınır koymayıp ülke adına büyük işler başarmasını sağlamakla olur. Bu kıstaslardan en önemlisidir. Şöyle ki, bizim üniversitelerimize çok yüksek puanlarla giren öğrencilerin yeterince yetkin olmadıklarını ve üniversitede akademik hayata devam etseler dahi bilim üretemediklerini görüyoruz. Oysa, yurt dışına giden öğrencilerimizin çok büyük başarılara imza attıklarına şahit oluyoruz. Demek ki Türkiye’de üniversiteler nicelik olarak çok fazla olmasına rağmen nitelik olarak çok zayıflar.
Bir diğer başarı kıstası genel bilgi seviyesidir. Bu konuda da maalesef yeterli düzeydi değiliz. Çünkü ilk ve ortaöğretimin yeteri kadar insanlara bilgi veremediğini ve liselerin de niteliksiz olduğunu görüyoruz. Zaten birinci kademede geride kalan öğrencinin sonradan toparlanması zor oluyor. Bunun nedenlerinden biri de birinci kademe içerisinde öğretmen niteliğinin düşük olmasıdır. Kamu sınavlarıyla atama bekleyen o kadar çok öğretmen olması öğretmenlik mesleğini gözden düşürmüş ve yetenek olarak daha düşük olan kesim bu alana yönelmeye başlamıştır. En yetenekli öğrenciler öğretmenlik değil; tıp, mühendislik, hukuk gibi alanları seçmektedirler.
Eğitim Sorununa Çözüm Nasıl Üretilir
Şimdi esas sorumuza geri dönelim. Türkiye’deki eğitim sorunu nasıl çözülür. Türkiye bir defa eğitim sistemini oturtmamış bir ülke. Bu nedenle sürekli sınav sistemleri değişiyor, sürekli yeni uygulamalar geliyor. Bu konudaki çözümler de yeterli olmuyor elbette. Bunun yerine oturmuş bir eğitim ve sınav sistemi uygulamak gerekiyor. Bunun için ideolojik ve siyasi emellerden sıyrılarak bilimsel olarak yetişmiş ve bu işten anlayan uluslar arası bir komisyon ile istişare edilerek eğitim sistemi ayarlanmalıdır.
Lise ve üniversitelerin sayı olarak değil kalite olarak artması gerekir. Şu an zaten üniversite mezunları iş bulamıyorlar. Üniversite mezunu olmanın bir çekiciliği kalmıyor zaten. Hatta parası olan insanlar bir şekilde özel üniversitelerden diploma alıp para gücünü kullanarak kendisinden daha yetenekli insanların önüne de geçiyor sıklıkla. Bu nedenle üniversite mezunu sayısını arttırıp işsizliği ertelemek yerine bilim üreten üniversiteler oluşturmak ve mevcut köklü üniversiteleri özgür birer bilim yuvası yerine getirmek gerekiyor.
Sorunun çözümü için gereken şeyler aslında genel olarak bunlar. Bununla birlikte eleştirmek ve sürekli şikâyet etmek yerine gerekli olanları koymak gerekir. Söylediklerimizi iki maddede toplayalım.
- Eğitim ve sınav sistemini uzman bir heyet ile kalıcı bir raya oturtmak
- Eğitim kurumlarını nitelik olarak olağanüstü yükseltmek
Bu iki madde içerisinde aslında deryalar kadar şey yer alıyor. Bu iki şey hakkıyla uygulansa Türkiye’de eğitim birkaç sene içerisinde büyük bir sıçrama yaşar. Ne yazıktır ki eğitim sisteminde ortaya çıkan bozulmalar bir anda kendini göstermemekte, sonuçları ise nesiller boyu sürebilmektedir.
Etiketler:
Son Eklenenler
- Tarımla İlgili Meslekler
- Matematiği İyi Olmayanlar Hangi Mesleği Seçmeli?
- Antropoloji Nedir?
- Dünyanın Kaç Türlü Hareketi Vardır?
- Toplumsal Düzeni Sağlayan Kurallar Nelerdir?
- Cumhuriyet Yönetiminin Değerleri Nelerdir?
- İklim ve Hava Olayları Arasındaki Fark
- 1 Asal Sayı Mıdır?
- Homeostasi nedir?
- 2 ile Bölünebilme Kuralı