Endorfin

30.08.2017 - 21:54

Mutluluk ve endorfin arasındaki ilişkiyi hepimiz bir yerden duymuşuzdur. Endorfin salınımını arttırmak bizi daha iyi hissettir. Bu nedenle endorfin salgılatıcı durumlar sağlık açısından hep tavsiye edilmiştir. Endorfin, spor yapmak ve âşık olmakla seviyesi artan bir hormon grubudur. Ancak endorfin salınımı sadece bunlarla artmaz. Acı biber yemek bile endorfini tetikleyebilir. Çikolata ve endorfin ilişkisi en yaygın iddialardan biri olarak yerini koruyor.

Bu hormonun mutluluk hormonu olarak algılanmasının sebebi bireyin kendini mutlu hissetmesiyle salgılanan hormon düzeyi arasında ilişki olmasıdır.

1970'lerin başında, araştırmacılar, beyinin afyondan nasıl etkilendiğini araştırıyorlardı. Örneğin eroin veya morfin gibi uyarıcıların beyin üzerindeki etkilerini inceliyorlardı. Yapılan çalışmalar bu tür uyaranların beyin ve omurilikteki reseptörlere doğrudan etkilediği ortaya çıkmıştır. Uyaranlar bu reseptörlere girdiğinde acı hissi gibi olumsuzlukları engelleyici durumlar gözlenmiştir. Bu reseptörlerin neden var olduğu o dönemde merak konusuydu. Zamanla ortaya çıktı ki bu reseptörler (opioid reseptörler) vücutta doğal olarak bulunan bazı maddelerin uyarı alması için vardır.

endorfin mutluluk hormonu

Endorfin Nedir?

Endorfinler vücudumuzun kendi doğal uyuşturucuları olarak düşünülebilir. Endorfinler nörotransmitterlerdir, yani sinyalleri bir nörondan diğerine ileten kimyasal maddelerdir. Nörotransmitterler merkezi sinir sisteminin işleyişinde önemli bir rol oynamaktadır ve yakında bulunan sinir hücrelerinin uyarılmasını hızlandırmak veya yavaşlatmak için görev alırlar.

Endorfinler belirli uyaranlara, özellikle de stres, korku ya da ağrıya cevap olarak üretilir. Vücudunuzun çeşitli yerlerinde (hipofiz bezi, omurilik, beyin ve sinir sistemi) doğarlar ve esasen beyindeki ağrıları bloke etmekten ve duyguyu kontrol etmekten sorumlu bölgede bulunan hücrelerdeki reseptörlerle etkileşirler.

Bir nevi vücudun kendini yatıştırıp zor koşullarda kendini teskin etmesi görevini üstlenirler. Mutluluk hormonu denmesinin sebebi budur.

Yakın zamana kadar, endorfin hakkında öğrendiklerimizin çoğu, insan kan akışındaki ve fare beyinlerinde endorfinlerin izlenmesinden elde edildi. İnsan beyninde endorfin seviyelerini deneklere zarar vermeden ölçmek mümkün değildi ruhsal dönemlerdeki endorfin miktarı ve etkisi hala tam aydınlatılmış değildir. Bununla birlikte, yeni görüntüleme yöntemleri, araştırmacıların insan beyin hücreleri ile etkileşimde bulunmaları nedeniyle endorfinlerin akışını incelemelerine imkan sağlıyor. Örneğin spor endorfin ilişkisi bu sayede test edilebiliyor.

İnsanda en az 20 farklı endorfin türü vardır ve bir türü (beta-endorfin) morfinden daha güçlüdür ve alkoliklikten tutun da şeker hastalığına ve beyin yaşlanmasına kadar her alanda rol oynamaktadır.

Endorfin ve Duygular

Endorfinler temel olarak acıları bloke ederler. Ancak bununla birlikte zevk ve mutluluk hislerinden de sorumludurlar. Örneğin insanın güzel gördüğü birine âşık olması, sevdiği şeyleri daha çok yapmak istemesi ve zevkli alışkanlıkları bu eylemlerin endorfinle desteklenmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Duygularınızın çoğunluğu (ve anılarınız) beyninizde bulunan limbik sistem tarafından işlenir. Hipotalamus, nefes alma, cinsel tatmin, açlık ve duygusal tepki gibi çeşitli işlevleri yürüten bölgedir. Limbik sistem ayrıca opioid reseptörleri açısından zengindir. Endorfinler son derece duygusal limbik sistemin opioid reseptörlerine ulaştığında mutluluk ve tatmin duygularını yaşarız.

İlginç olarak, obsesif kompulsif bozukluk gibi zihinsel hastalığın belirli biçimlerinden endorfinler (veya bunların eksikliği) sorumlu olabilir. Ortalama bir kişi ellerini yıkarken belirli bir tatmin noktasına gelir ve musluğu kapatıp el yıkamayı bırakır. Ancak endorfin salgısı düzgün işlemeyen biri elinin temizlendiğini hissetmekte zorluk çekebilir ve takıntılı bir şekilde sürekli elini yıkama gereği duyabilir.

Endorfin üretimi ya da bağlanma süreci ile ilgili problemlerin klinik depresyondan ya da duyguların ani kaymalarından sorumlu olabileceği güçlü bir teori haline gelmiştir. Kendine zarar verme davranışlarına giren bazı insanlar öfke duygularını ve duygusal izolasyonu hissetmek için kısmen bunu yapabilir; bu da kendileri tarafından kontrol edilen miktarda kendini zorlayan acıları oluşturma şeklinde karşımıza çıkabilir. Örneğin acıyan bir yere bilerek baskı uygulamak bunun bir örneğidir.

Endorfinlerin, öfke ya da kaygıların arttığı durumlardan sorumlu olduğunu söyledik. Endorfinler görevini düzgün yapamazsa veya hipotalamus endorfin sinyalini yanlış okursa, en ufak bir sıkıntı ya da endişede yüksek miktarda kaygı ve panik yaratan hormonun vücudumuzu kontrol etmesi durumuyla karşılaşırız.

Endorfinin doğal uyuşturucu gibi çalıştığını söyledik. Ancak bunlar gibi bağımlılık yapmazlar. Uyuşturucu kullanan insanların duygu eşikleri zamanla değişir ve tatmin için daha fazla uyarıcıya ihtiyaç duyarlar. Bu da zamanla uyuşturucu alınmayan durumlarda aşırı depresiflik ile sonuçlanır. Belli bir aşamadan sonra işin içinden çıkmak güçleşir ve vücut kendini tüketir.

Çikolata ve tatlı yemek zevkli bir şey olduğundan mutluluk hormonu ile doğrudan bir ilişkisi vardır. Ancak kişinin irade ile kendini kontrol edememesi ve zevklerini sürekli şekilde uyarması duygu durumu bozukluklarına neden olur. Bir şeyin zamanla eski tadı vermemesi bunun örneklerinden biridir.

Endorfin Tetikleyiciler

Endorfin salınımını arttıran tetikleyici unsurlar bulunmaktadır. Endorfin salgılanması düzgün olmayan birine doktorlar tarafından gerekli haplar verilebilir. Özellikle ağır depresyon hastalarına endorfin ilacı verilerek duygu durumu stabilize edilmeye çalışılır. Ancak doktor kontrolü olmadan bireyin asla bu tür durumlara başvurmaması gerekir.

Endorfin içeren ilaçlar genellikle doğrudan endorfin bulundurmazlar. Bunun yerine endorfin geri emilimini bloke ederek çalışırlar.

Birçok şey endorfinin salınmasını tetikleyebilir. Birincil tetikleyiciler stres ve ağrıdır. Hipotalamus ağrıyı algıladığında hemen gerekli önlemleri almak için devreye girer.

Hipotalamus, endokrin sistemin için kumanda ve kontrol merkezidir. Başka bir deyişle hormon sisteminin beynidir. Gerektiği yerde gerekli hormonları ilgili bezlere salgılatarak vücudun denge kurmasını sağlar. Hipotalamus ne zaman ne kadar endorfina ihtiyaç duyacağımızı da bilir.

Beynin bu kısmı endorfin çağrısı yaparken, kimyasal olarak hipofiz bezini kendi kimyasallarını salgılama konusunda uyarır. Böylece salgılanan endorfinler beynin opioid reseptörlerine giderek amaçlarına ulaşırlar.

Endorfinler vücudumuzun her yerinde üretilir ve hipotalamus tarafından kontrol edilir. Peki, stres ve ağrıdan başka neyin başka endorfinlerin salınmasını tetikler?

Endorfin salgılanmasını tetikleyen faktörlerden bazıları şöyledir:

  • Spor
  • Meditasyon
  • Çocuk doğurma
  • Alkol alma
  • Tatlı yeme
  • Acı biber yeme
  • Masaj yaptırma
  • Ultraviyole ışınlarına maruz kalma

Etiketler:
  • sağlık    
  • Yorumlar
    Yorum Yap