Sorumluluk Almak
Başarılı olmanın ve daha da önemlisi özgür olmanın temel şartı sorumluluk almak ile yerine getirilir. Sorumluluk almak insanın yaptığı eylemlerin sonucuna katlanmasını da beraberinde getirir. Her insan güne kafasında genel bir programla başlar. Birçok kişi ise günü, sabah kafasında tasarladıklarının çok dışında tamamlar. Ancak çok az sayıda insan akşam olunca tasarladıklarını gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşama imkânı bulur.
Siz de çok kere bir gün önceden “Yarın şu kadar ders çalışacağım” demiş ancak ertesi gün bunu yerine getirememenin verdiği suçluluk duygusunu yaşamışsınızdır. Başarıya giden yolun anahtarı, her şeyden önce kendine söz dinletebilmekten geçer. Bir insanın kendine söz dinletebilmesi için güçlü bir iradeye sahip olması ve kararlı olabilmesi gereklidir.
İnsanın başarılı ve mutlu olabilmesi için, temel şart hayatı ile ilgili sorumluluğu kendisinin üstlenmesidir. Başarısız bir sınavdan sonra öğrencilere neden başarısız olduklarını sorduğunuzda genelde cevaplar iki türlü oluyor. Öğrenciler, ya sınavın çok zor olduğunu iddia ediyor ya da talihsiz bir sınav geçirdiklerini ve şansız bir gün yaşadıklarını dile getiriyorlar. Bu iki cevap türü arasında insan hayatında başarı ve mutluluğu belirleyen çok temel ve sonucu doğrudan etkileyecek bir fark bulunmamaktadır.
Birinci grupta yer alanların başarısı sınavın daha kolay olmasına bağlı, ikinci grubun başarısı ise şansı günlerinde sınava girmelerine bağlı. Aksi takdirde bu öğrenciler başarılı olamayacaklardır gibi bir sonuca ulaşabiliriz. Bu insanın içindeki temel savunma güdüsünün dışarı yansımasından bir şey değildir. Başarıyı dışsal faktörlere bağlayıp kendi payına düşen sorumluluğu en aza indirmek aslında kendini kandırmanın bir türüdür.
Sorumluk ve Başarı İlişkisi
Değerli dostlar, başarılı olan bütün insanların ortak özelliği sebepleri dışlarında değil, içlerinde aramalarıdır. Başarılı olanlar şartlardan şikâyet etmek, pişmanlık duymak ve hayıflanmak yerine önlerindeki problemi nasıl çözeceklerine odaklanırlar. Kısacası başarılı insanlar bahane üretmek yerine sorunu çözmekle ilgilidirler. İnsanın elde ettiği olumlu ve olumsuz sonuçları “şans” veya “kader” olarak değerlendirmesi, kişinin olaylara yaklaşımını ve elde edeceği sonucu olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Bir Rus atasözünde şansın güçlüden yana olduğu ifade edilir. Gerçekten de şansın insan hayatındaki rolü çok düşük bir paydan ibarettir.
Şans, aslında çoğu zaman doğru anda doğru yerde durup fırsatları değerlendirebilmektir. Kişi hayatıyla ilgili ne kadar sorumluluk alırsa ve hayatın kontrolünü elinde tutmak için çaba harcarsa, kendi etkinliği o ölçüde artar. Böylece, şansız rolü de azalmış olur. Bu da insanın istediğini elde etme ve başarılı olma ihtimalini arttırır. Cehalet ve güçsüzlük şansı veya başka şeyleri suçlamaya neden olur. Kişiyi başarılı kılan belki de en önemli faktör, sorumluluk almasıdır.
Sorumluluk almak, tek başına hareket ederek problemi çözecek güce sahip olduğuna inanmak demektir. Sorumluluk alan bir insan hayatında meydana gelen her şeyle ilgili önce kendini sorumlu tutar ve sonuçlarına hazırlıklı olmadan bir şey yapmaz. Dolayısıyla, sorumluluk insanı dünyada güçlü kılan ve onu ileriye çekme gücüne sahip yegane faktördür.
Etiketler:
Son Eklenenler
- Tarımla İlgili Meslekler
- Matematiği İyi Olmayanlar Hangi Mesleği Seçmeli?
- Antropoloji Nedir?
- Dünyanın Kaç Türlü Hareketi Vardır?
- Toplumsal Düzeni Sağlayan Kurallar Nelerdir?
- Cumhuriyet Yönetiminin Değerleri Nelerdir?
- İklim ve Hava Olayları Arasındaki Fark
- 1 Asal Sayı Mıdır?
- Homeostasi nedir?
- 2 ile Bölünebilme Kuralı