Albümin Nedir?

18.11.2016 - 19:59

Birçok memeli hayvanın kan plazmasında en sık olarak karşılaştığımız protein olan albümini çeşitli yönleriyle daha çok insan serum albümini olarak bu yazımızda ele alacağız. Albümin nedir sorusuna detaylı yanıt arayacağız.

albüminin yapısı

Kan plazmasında yer almasından dolayı serum albümini olarak da bilinen albümin globüler proteinler ailesinin bir üyesidir. Türkçe karşılığı "yumurta beyazı" olan Latince "albumen" kelimesinden türemiştir. Kimyasal olarak suda çözünebilir bir yapıya sahip olan albümin ısıya dayanıksız yapısından dolayı ısıya maruziyetinin sonrasında kolayca yapısal özelliklerini kaybeder. Başta hormon ve yağ asitleri olmak üzere birçok molekülü taşımakla görevli olan albümin, diğer kan proteinleri ile birlikte oluşturduğu onkotik basınç sayesinde en önemli işlevi olan damar yatağında bulunan kandaki su yoğunluğu ile dokularda mevcut bulunan su yoğunluğu arasındaki dengeyi sağlama işlevini de yerine getirir.

Albümin Nerede ve Nasıl Üretilir?

Karaciğerde preproalbümin olarak sentezlenen albümin hücre içerisinde gerçekleştireceği yolculuğun ilk durağı olan endoplazmik retikulumdan salınmadan önce bir N-terminal peptide sahiptir. Salındıktan sonra ise proalbümin olarak golgi cisimciğine hareket eden albümin öncülü, son formu olan albümin olarak hücre dışına salgılanmak üzere paketlenir. İnsan serum albümini, ALB geni tarafından kodlanır ve hücre yüzey reseptörü albondine bağlanır.

Albümin Ne İşe Yarar?

Albüminin öne çıkan özelliklerini iki ana madde içerisine sığdırmaya çalışacak olursak vücut sıvı dengesini sağlamak ve çeşitli moleküllerin taşınmasını sağlamak bu iki başlık olabilir.

albümin

Kan serumunda bulunması neticesinde yoğunluğu belirleme noktasında en önemli görevi üzerine alan albümin, damar içerisinde oluşturduğu onkotik basınç etkisiyle damar ve doku boşlukları arasındaki sıvı dengesinin sağlanmasında kritik rol alır. Serum albümin seviyelerinin değişimine göre organizmada sıvı seviyelerinin kompartımanlar arasında dengesiz dağılımı gerçekleşebilir. Bu da dokularda sıvı birikimi ve ödem olarak ya da tam tersi damar yatağında sıvı birikimi ile kan basıncı artışı yani tansiyon yüksekliği gibi değişikliklere sebep olabilir.

Taşıyıcı nitelikleriyle albümini ele alalım:

  • Hormonların taşınması. (Özellikle yağda çözünebilen hormonların taşınması)
  • Tiroid hormonlarının taşınması.
  • İndirekt bilirubinin taşınması.
  • Kalsiyum iyonlarının rekabetçi olarak bağlanması.
  • Birçok ilacın taşınması. (Bu durumda serum albümin seviyeleri ilaçların yarı ömrünü etkileyebilir)
  • Serbest yağ asitlerinin enerji sağlamak amacıyla karaciğere ve kas hücrelerine taşınması.

Ayrıca serum albümini bir negatif akut faz reaktanı olduğu için iltihabi olaylarda düzeyleri düşer. Kolaylıkla ve yaygın biçimde ölçülebildiğinden beslenme değerlendirmesinde de sıkça kullanılır. Ancak güvenilirlik düzeyi çok yüksek değildir.

Albüminin Normal Değerleri Nelerdir?

İnsan serum albümini normal değerleri farklı ülkelerde ve merkezlerde farklı ölçüm sistemleri ile gösterilebilir. Ülkemizde sıklıkla "g/dL" sistemi ile ölçülen albüminin normal değerleri 3.5 - 5.0 g/dL olarak beklenir. 3.5 g/dL'den daha düşük olan durumlar albümin düşüklüğü yani hipoalbüminemi olarak adlandırılır. 5.0 g/dL'den yüksek olan bir değer ise albümin yüksekliği yani hiperalbüminemi olarak adlandırılır. Her iki durumda da serum albümininin işlevselliği zarar görür.

Albümin Düşüklüğü Yapan Nedenler

Serum albümin seviyelerinin düşmesi için gerekli olan başlıca iki etmen vardır. Bunlar yeterince serum albümini üretilememesi ve üretilen albüminin farklı yollardan kaybedilmesidir.

İnsanda albüminin üretildiği organ olan karaciğerde oluşan çoğu hastalık albümin seviyelerinde düşüşe neden olabilir. Özellikle karaciğer hastalıklarının son dönemi olarak bilinen siroz, serum albümin seviyelerini oldukça alt seviyelere çeker. Bu durumdaki hastalara damar yolu ile albümin tedavisi uygulanması gerekebilir. Yaşlı popülasyonda çeşitli hastalıklardan dolayı oluşan beslenme yetersizliği, albümin üretimi için gerekli olan amino asitlerin alınamamasına sebep olur. Bu hem albümin üretimini hem de diğer proteinlerin üretimini etkileyen genel bir problemdir.

Serum albümini ve diğer proteinlerin onkotik basınç oluşturarak ödem oluşumunu engellemesi daha önceden de belirttiğimiz bir durumdu. Afrika ülkelerinde var olan ve çocukları etkileyen beslenme yetersizliği ne yazık ki bu durumu açıklayabileceğimiz dramatik bir olguyu içerisinde barındırıyor. Kwashiorkor tipi protein ve enerji malnütrisyonu olarak bilinen bir çeşit hastalık, beslenme yetersizliğinden dolayı oluşan protein eksikliğini gözler önüne seren üzücü bir durumdur. Protein yetersizliğinden dolayı azalan onkotik basınç değerleri damar içerisinde bulunan sıvının dokulara ve karın boşluğuna kaçmasına sebep olarak yaygın bir ödem gelişimine neden olur. Ödemin yanı sıra huzursuzluk, karaciğerin yağlanması ve büyümesi ile deride ülsere yaralar bu hastalığın diğer üzücü semptomlarıdır.

kwashiorkor sendromu

Albüminin kaybedildiği durumlar ise üretim problemleri oluşturan durumlardan daha sıktır. Serum albümininin kan plazmasından kaçabilmesi için kanın süzüldüğü organlar olarak bilinen böbrekler oldukça uygun bir ortam sağlayabilir. Böbrek hastalıklarında özellikle glomerül olarak bilinen böbreğin en temel işlem biriminde bazı patolojiler gerçekleşir. Kanın süzülmesini sağlayan çeşitli bariyerleri içerisinde barındıran glomerül, bu bariyerlerin farklı sebeplerden dolayı zedelenmesiyle görevini yerine getiremez ve kan plazmasından yüksek miktarda proteinle birlikte diğer moleküllerin de idrara kaçmasına sebep olur. Protein kaçağı olarak bilinen bu durum düşük seviyelerdeyken mikroalbüminüri olarak adlandırılırken, yüksek seviyelerde olması durumunda albüminüri olarak adlandırılır. Protein kaçağı ile giden hastalıklar ise genel bir ifade ile nefrotik sendrom olarak isimlendirilmiştir.

Kaybın olabileceği bir diğer sistem ise sindirim sistemidir. Protein kaybıyla giden mide ve bağırsak hastalıkları sebebiyle düşük düzeyde seyreden serum albümini beraberinde getirdiği ödem problemi ile kendini belli eder.

Cilt dokusuna büyük zarar veren yanıklar ise organizmanın doğal bariyeri olan derinin işlevini ortadan kaldırarak yüksek miktarlarda plazma kaybıyla birlikte vücut için hayati önem taşıyan elektrolitlerin ve albümin gibi önemli proteinlerin vücudu hızlı bir şekilde terk etmesine neden olur.

Negatif akut faz reaktanı da olan serum albümini inflamatuvar yani vücutta yaygın iltihabi olaylara sebep olan hastalıklar nedeniyle de bir reaksiyon verir ve kandaki seviyeleri azalır.

Son olarak albüminin hamilelikte kan miktarı artışı olmasına rağmen aynı oranda protein artışı olmamasından dolayı hemodilüsyonel bir eksikliğinden söz edilebilir. Bu sebeple gebelerdeki sıvı yükünün artmasıyla birlikte ayaklarda oluşan şişlikler bir nebze beklenen fizyolojik değişikliklerdir.

Albümin Yüksekliği Yapan Nedenler

Serum albümin seviyesinin yükselmesi ani bir şekilde dehidrate olan yani hızla sıvı kaybıyla giden durumlarda söz konusu olur. Yani albümin yüksekliğinin neyi gösterdiği sorusunun cevabı kısaca "sıvısız kalındığını gösterir" olacaktır. Kandaki albümin miktarı değişmeksizin sıvı kaybı olduğunda serum albümininin oransal olarak arttığı bu gibi durumlar kandaki çinko seviyelerine bakılmasını gerektirir. Zira çinkonun beta – karotenden A vitamini oluşumunu uyardığı ve böylece A vitamini üretimini arttırdığı bilgisinden yola çıkılarak yapılan araştırmalarda A vitamini artışının albümin üretimini azalttığı gözlenmiştir. Bu demek oluyor ki tek başına A vitamini eksikliğinin dahi albümin seviyelerini arttırması beklenebilir.

Serum albümini artışları protein ağırlıklı diyetlerin fazlaca tercih edilmesiyle de kendini gösterebilir. Özellikle vücut geliştirme sporuyla ilgilenen kişilerin kullandıkları protein tozu ürünleri ile sığır serum albümini ürünlerinden dolayı serum albümin miktarları yüksek seyredebilmektedir.

Albüminin Tedavi Amaçlı Kullanımı

Klinik bulgulara dayanarak, albümin kullanımı kan akışını artırmak ve dolaşımı korumak için gerekli olan ani gelişen patolojik koşullarda ve düşük serum albüminin bazı kronik hallerinde gerekli olabilir. Kan serum albüminin 2.5 g/dL altına düşmesi klinik durumda göz önüne alınarak başlı başına albümin tedavisini gerektirebilir. Bununla birlikte hemorajik şok tablosu, büyük çaplı denebilecek cerrahi girişimler, kalp cerahisi, yanıklar, organ nakli, kronik karaciğer hastalıkları ve siroz, nefrotik sendrom, hepatorenal sendrom ve beslenme yetersizliği ile seyreden sendromlar albümin takviyesini gerektirebilecek diğer hastalıklardır.


Etiketler:
  • biyoloji    
  • Yorumlar
    Yorum Yap