Ders Çalışırken Not Almak
Ders çalışma sürecinde not almanın çok önemli olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ancak önemli olan not almanın nasıl olması gerektiğini bilmek ve ders çalışma sürecinde etkili bir şekilde kullanmaktır. Not alma olayı yani İngilizcesi ile “not taking” ciddi bir iştir. Yapılan araştırmalar da ders süresinde not almanın öğrenmeyi kalıcı bir hale getirdiğini göstermektedir. Not almak denince bunu birkaç bölüme ayırarak incelemek daha faydalı olacaktır. Bunlardan ilki biri tarafından ders anlatılırken not alma işlemidir. Diğeri ise bireysel çalışma sırasında not alma olayıdır. İkisi de önemli olmakla birlikte uygulama olarak birbirinden farklılıklar gösterir. Her ikisi açısından da not almanın önemini ve nasıl yapılması gerektiğini inceleyelim.
Okulda, dershanede veya dersin anlatıldığı herhangi bir ortamda ders anlatılırken not almak dinleyenin ders ile bağlantısını canlı tutması açısından çok önemlidir. Eğer elinizde bir kalemle hiçbir şey yazmazsanız belli bir süre sonra dikkatiniz dağılır ve dersten koparsınız. Burada önemli olan sadece not almanın kendisidir. Yani ille de tahtaya yazılanların aynısını geçirmek veya slâytları aynen deftere aktarmak değildir. Bunu yapmaya çalıştığınızda vakit sorunu yaşarsınız ve strese girersiniz. Not almadaki temel amaç ders çalışma kaynağı oluşturmak değildir. Asıl amaç dersi anlamaktır. Bu yüzden hocanın yazdığının aynısını değil de beyninizde yer ettiği haliyle anladıklarınızı kısaca yazmak daha mantıklıdır. Eğer kısa kısa ve özet şeklinde notlar alırsanız hem yorulmamış da olursunuz. Böylece dersi etkili bir şekilde dinlemiş de olursunuz. Eğer defterinizi sonradan kaynak olarak kullanmak isterseniz de o kısa notlar sizi derse geri götürür ve onda hocanın anlattıklarını hatırlarsınız. Bu nedenle yazınızın çirkin olması da önemli değildir. Önemli olan size o dersteki kavramları hatırlatacak kısa yazıları yazmış olmanızdır. Yani not alırken anlamadıklarınızı değil anladıklarınızı yazmalısınız. Zaten bir konuyu dikkatlice dinleyip genel hatlarını anladıktan sonra ikinci bir tekrarla ciddi mesafe kat edebilirsiniz. Asıl amaç dersi dinlemek ve derste kalabilmektir.
Bireysel çalışma sırasında da öğrendiklerimizi yazdığımız bir deftere ihtiyacımız vardır. Aslında defterden ziyade beyaz A4 kâğıtlarından bir dosya oluşturabilirsek daha güzel olur. Bir konuyu yazarak çalışmak istediğinizi düşünün. Önünüze bir konu için bir yaprak alın. Yaprağın her iki yanını düz bir çizgi ile ortadan ikiye bölün. Artık dört ayrı bölmeye sahipsiniz. Konuyu en baştan okumaya başlayın. Kilit noktaları çok büyük olmamak şartıyla kâğıda geçirin. Her dörtte birlik kısım geçtiğinde de şöyle kısaca bir göz gezdirin. Bu sayede birikimli çalışmış olursunuz ve öğrenmeniz daha da kolaylaşır. Kâğıt dolana kadar sorular üzerinde çok durmayın. Konu bittikten sonra kâğıda not aldıklarınıza tekrar bir bakıp göz gezdirin. Sonra soru çözerken o sayfayı yanınızda bulundurun. Takıldığınız yerde bir eksik varsa kâğıttan kontrol edin. Ya da bir formüle ihtiyacınız olduğunda yine notlarınızdan yararlanın. Soru çözerken bunu kullanırsanız öğrenme açısından çok iyi sonuçlar alırsınız.
Bazı öğrenciler renkli kalemlerle önemli yerlerin altını çizmeyi seçer. Bu da aslında doğru bir yoldur. Bunu yaptıktan sonra dersin hangi kısımlarının hayati öneme sahip olduğunu da kavramış olursunuz. İkinci tekrarı boyalı yerlerden yapacaksanız eğer çizdiğiniz yerleri yine temiz bir sayfaya aktarma yoluna gitmeniz çok faydalı olacaktır. Çünkü yazma esnasında konuşmadan daha yavaş davrandığınız için eliniz çalışırken beyninizden de sözcükler yavaşça geçecektir. Bu da öğrenmede verimi oldukça arttırmaktadır.
Etiketler:
Son Eklenenler
- Tarımla İlgili Meslekler
- Matematiği İyi Olmayanlar Hangi Mesleği Seçmeli?
- Antropoloji Nedir?
- Dünyanın Kaç Türlü Hareketi Vardır?
- Toplumsal Düzeni Sağlayan Kurallar Nelerdir?
- Cumhuriyet Yönetiminin Değerleri Nelerdir?
- İklim ve Hava Olayları Arasındaki Fark
- 1 Asal Sayı Mıdır?
- Homeostasi nedir?
- 2 ile Bölünebilme Kuralı