Ali Suavi Hayatı ve Kişiliği

07.07.2016 - 12:23

aşi suavi

Osmanlı Devletinin son günlerinde birçok önemli tarihi kişilik karşımıza çıkmıştır. Genç yaşta devletin düştüğü kötü durumdan ciddi manada rahatsız olup sorumluluk alan birçok siyasi figür vardır. Ali Suavi bunlardan bir tanesidir. Peki, Ali Suavi Kimdir? Genç yaşta ölmüş olması onun bugün çok iyi tanınmamasına neden olmuştur. Ali Suavi Osmanlının kötü gidişatına dur demek istemiş ve Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi örgütlenme yoluna gitmiştir. Bu girişimleri sonucunda Sultan Abdülaziz tarafından sürgüne gönderilmiştir. Ali Suavi hayatı ve edebi kişiliği ve görüşleriyle bugün hala çok merak edilmektedir.

Ali Suavi 1839 yılında doğdu. Dini eğitim alıp 17. Yaşında hacı olunca İstanbul Şehzadebaşı camisinde vaazlar veriyordu. Bu vaazlarda padişahı ağır bir dille eleştiriyordu. Bu sırada üstlendiği resmi görevi ise öğretmenlikti. Çok ilginçtir ki kendisi hem batılı tarzda eğitim veren bir okulda öğretmen, hem edebiyatçı hem de ihtilalcıydı. Ancak bunlara rağmen sarıklıydı. Daha muhafazakar bir yaşam tarzı olmasından dolayı diğer devrimcilerle de istediği uyumu yakalayamamıştır. Paris’te Ziya Paşa ve Namık Kemal ile buluşmuş ve örgütlenmişlerdir. Ancak Sultan Abdülaziz’in Paris’i 1867’de ziyaret etmesi üzerine Fransız hükümeti onları bir tehlike olarak görüp ülkeden çıkarmıştır. İngiltere’ye geçen bu muhalifler orada çeşitli yayınlar yapmışlardır.

1872 yılında Sultan Abdülaziz’in doğum günü vasıtasıyla sürgündeki muhaliflerin yurda dönmesine izin çıktı. Ancak Ali Suavi için İstanbul dışında bir yere dönme şartı kondu. Bu nedenle Ali Suavi bu aftan yararlanıp yurda dönmedi.

1876 yılında Abdülaziz devrildi ve yerine kısa V. Murat saltanatından sonra II. Abdülhamit getirildi. İstanbul’a dönmesinde engel kalmayan Ali Suavi yurda döndü. İslamcı olduğu için Abdülhamit ile uyumlu oldular. 1877 yılında Galatasaray Lisesine müdür olarak atandı. Ancak daha liberal düşüncelere sahip dönemin milli eğitim bakanıyla uyuşmayınca bu görevden alındı. Bu görevden alınmasıyla Abdülhamit’e karşı cephe aldı.

1878 yılında 150 kadar kişiyle birlikte Çırağan Sarayına baskında bulundu. Amacı Abdülhamit’i devirip yerine V. Murat’ı tekrar tahta çıkarmaktı. Ancak bu girişim başarısız oldu ve Yedi Sekiz Hasan Paşa, Ali Suavi’nin kafasına sopayla defalarca vurarak onu öldürdü.

39 yıllık yaşamında Ali Suavi Osmanlı devletine muhalif bir çizgide uslanmaz bir muhalif olarak yazılar yazmıştır. İslamcı olmasına rağmen birçok görüşünde batıdan etkilendiği ortadadır. Yine de muhalif cenah içerisinde en çok İslami alanda yazılar yazan kişidir.

Ali Suavi hutbelerin Türkçe okutulması gibi dinde milli değerleri de ön plana çıkaran Türkçü-İslamcı bir düşünceye mensuptu. Onu diğer muhaliflerle bütünleştiren şey ise meşrutiyete ve demokratik yönetime duyduğu özlemdi. Kafasındaki devlet modeli padişahın yetkilerinin kısıtlanmış, halkın büyük oranda kendini yönettiği tam bir meşruti sistemdi. Bu uğurda çalışmalarda bulundu. Sadece ömrünün kısa bir döneminde Abdülhamit ile tutturduğu bağ onun saltanata karşı sessiz kalmasını sağlamıştır. Fikrilerinden vazgeçmeyen ve bu fikirler uğruna sürgünlerde hayat süren bu genç yazara Sarıklı İhtilalci de denmiştir.

Ali Suavi Eserleri

Ali Suavi eserleri çok sayıda değildir. Ömrünün kısa olması ve bir düzen tutturmaması bunda etkili olmuştur. Ali Suavi eserleri şunlardır:

  • Kamus-ül-Ulum vel-Maarif
  • Ali Paşa’nın Siyaseti
  • Hukuk-üş- Şevari
  • Hive Hanlığı
  • Muhbir

Etiketler:
  • tarih    
  • biyografi    
  • Yorumlar
    Yorum Yap