Türk İslam Tarihi
Türklerin İslamiyet'le tanışmasından itibaren Türk İslam tarihi başlar. Türkler teşkilatçı yapılarıyla İslamiyeti yayma konusunda büyük işler başarmışlardır. Türklerin İslamiyet'i kabulünden sonra devlet ideolojisi İslam çerçevesinde şekillenmiştir. Bu nedenle biz İslam tarihi ile Türk tarihini ayıramayız. Türk İslam tarihi dediğimiz şey İslamiyet'in ortaya çıkmasından 3 - 4 yüzyıl sonra başlayan ve günümüze değin devam eden süreçtir. Osmanlı tarihi de Türk İslam tarihinin bir alt başlığıdır. Türklerin tarihi ile İslam tarihi iç içe geçmiştir.
Türklerin İslamiyet'i Kabulü
Türklerle Müslümanlar arasındaki ilk ilişkiler Hz. Ömer zamanında başlamıştır. Bu dönemde Nihavend Savaşıyla, İran’ın Müslümanlar tarafından ele geçirilmesi, bu sırada Horasan’da bulunan Türklerle Müslümanların komşu olmasını sağlamıştır.
Talaş Savaşında Türklerin Çin’e karşı Arapların yanında yer alması, Türk-Arap yakınlaşmasını başlatmıştır. Bu savaştan sonra İslamiyet, Türkler arasında yayılmaya başlamıştır.
Talas Savaşı (751)
Çinlilerle Müslüman Araplar arasında yapılmıştır. Karluk Türklerinin Müslüman Arapları desteklemesi sonucunda savaşı Müslümanlar kazanmıştır.
Talaş Savaşının Sonuçları
- Türklerin Karluk boyu topluca İslamiyet’i kabul etmiştir.
- Türkler, kitleler halinde Müslümanlığı kabul etmeye başlamıştır. Böylece ilk Türk-İslam tarihi başlamıştır.
- İslamiyet'i kabul eden ilk Türk boyları; Karluk, Yağma ve Çiğil’dir.
- Türklerle Müslümanlar arasında yakınlaşma olmuş, Türk-Arap ilişkileri yoğunlaşmış ve ticari faaliyetleri gelişmiştir.
- Kâğıt yapımı Talaş Savaşından sonra Çin’in dışına yayılmıştır.
- Orta Asya’daki Çin tehlikesi sona ermiştir.
Türklerin İslamiyet’i Kabul Etmelerinde Etkili Olan Faktörler
Türklerin İslam dinini kabul etmesinde birçok faktör rol oynamıştır. Türklerin İslamiyeti kabul etmesi bir anda değil zaman içerisinde gerçekleşmiştir. Ancak kısa sürede güçlü Türk - İslam devletlerinin kurulduğunu görmekteyiz. Türklerin İslamiyet'i kabul etmelerinde etkili olan faktörleri kısaca şöyle sıralayabiliriz;
- Türk toplumunun yapısına uygun olması.
- Gök Tanrı inancı ile İslamiyet arasındaki “tek yaratıcı” inancının benzer olması.
- Gök Tanrı inancında var olan kurban kesme, cennet-cehennem gibi inançların İsla miyette de yer alması.
- Türklerdeki savaşçılık ruhunun, İslamiyet’teki “fetih" anlayışıyla bağdaşması.
- Türklerde var olan dürüstlük, eşitlik, adalet gibi değerlerin İslamiyet’te de var olması.
İlk Türk İslam Devletleri
Türk İslam tarihi Türk İslam devletleri ile başlamışlardır. Türkler tarih boyunca birçok devlet kurmuşlardır. Türklerin İslam ile tanıştıktan sonra kurdukları devletler artık Türk İslam devleti özelliği göstermekteydi.
Karahanlılar
İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar Karluk, Yağma ve Çiğil Türkleri tarafından kurulmuştur. Satuk Buğra Han zamanında İslamiyet’i kabul ettiler.
Uygur alfabesini kullanan Karahanlılar Türk diline büyük önem vermişler ve resmi devlet dili olarak kullanmışladır.
Türk idare geleneğine göre devlet, doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır. Bu anlayış, Yusuf Kadir Han'ın ölümüyle devletin ikiye ayrılmasına neden olmuştur. İkili teşkilat anlayışı, merkeziyetçi idarenin kurulmasını engellemiştir.
Karahanlılar, İslamiyeti kabul etmekle birlikte Türklük özelliklerini korumuşlardır.
Karahanlıların Özellikleri
- İlk Türk vakfını Karahanlı hükümdarı Tangaç Buğra Hanın oğlu Ebu İshak İbrahim kurmuştur.
- Türk İslam tarihinde ilk medreseyi kurmuşlardır.
- Türk tarihinde ilk kervansarayı kurarak ticareti geliştirmişlerdir. Bunlara “ribat” denir.
- Türk tarihinde ilk hastaneyi kurmuşlardır.
- Burslu öğrenci yetiştiren ilk Türk devletidir.
- Edebiyat alanında önemli eserler bırakmışlardır.
Eser |
Yazar Adı |
Özelliği |
---|---|---|
Kutadgu Bilig |
Yusuf Has Hacip |
Türkçe yazılan ilk siyasetnamedir. Türk devlet anlayışı, kanun ve siyeset üzerine görüşler yazılmıştır. |
Divan-ı Lügat-it Türk |
Kaşgarlı Mahmut |
Türklerin yaşamıyla ilgili bilgileri içerir, Türkçenin zengin bir dil olduğunu göstermek ve Araplara Türkçeyi öğretmek amacıyla yazılmıştır. |
Atabet-ül Hakayık |
Edip Ahmet Yûkneki |
Halka cömertlik, tevazu,, iyilik konularında öğütler verir. |
Divan-ı Hikmet |
Ahmet Yesevi |
Tasavvufi Türk Edebiyatının ilk eseridir. Hikmet" adı verilen şiirlerden oluşan bir şiir antolojisidir. |
Satuk Buğra Han Destanı |
- |
Satuk Buğra Han'ın Müslümanlığı benimsemesi ve yaymasıyla ilgili olayları anlatır. |
Cengizname |
- |
Oğuz ve Uygur beylerini anlatan destansı öykülerden oluşur. |
Tolunoğulları
Mısırda kurulan bir devlettir. Ahmet Bin Tolun tarafından kurulmuştur. Kısa sürede topraklarını genişletmiştir. Mısırda kurulan ilk Müslüman Türk devleti olan Tolunoğullarından günümüze kadar gelen en önemli sanat eseri Tolunoğlu Ahmet camisidir.
İhşitler (Akşitler)
Yine Mısır merkezli kurulmuştur. 935 ve 965 yılları arasında yaşamıştır. Mısırda kurulan ikinci Müslüman Türk devleti olan İhşitler'in en önemli özelliği Mekke ve Medine’yi yöneten ilk Türk devleti olmasıdır.
Gazneliler
Afganistan’da kurulan Gazne devleti Hindistan’a Müslümanlığı yayan ilk Türk devleti olmasının yanı sıra Abbasi Halifesi’nın koruyuculuğunu üstlenen ilk Türk devleti olma özelliğini taşır. Sultan unvanını kullanan ilk hükümdar da Gazneli Mahmut’tur.
Bu dönemin önemli yazılı eserleri şunlardır;
- Firdevsi Şehname
- Utbi Tarihi Yemin
- Ömer Hayyam Rubailer
- Biruni Asar-I Bakiye
Dünyanın 73 metreyle en uzun cami minaresi Kubbet-ül İslam Camisi Delhi’de yapılmıştır.
Harzemşahlar
Orta Asya'da Harezm bölgesinde Muhammed Harzemşah tarafından kurulan bir devlettir (1097). Bu devlet Büyük Selçuklu Devleti'ni yıkmıştır (1231).
Eyyübiler
Eyyubiler Devleti 1171-1252 yılları arasında Orta Doğu ve Mısır'da hüküm sürmüştür. Devlet'in kurucusu Selahaddin Eyyübi'dir.
Selahaddin'in hayatta bulunduğu sürede, büyük bir Türk-İslam devleti özelliğini gösteren Eyyübi hanedanı, Selahaddin'in ölümünden sonra, oğullan ve kardeşleri arasında paylaşılmıştır. Mısır'daki son Eyyübi hükümdarı Turanşah, Türk Memlûk komutanlarından Aybeg tarafından ortadan kaldırılmıştır.
Memlükler
Memlûk Sultanlığı, Memlûk Devleti, Bir ulus devleti olmayan ve kölelikten gelen memlûkların bugünkü Mısır ve Suriye'de kurduğu bir askeri aristokrasi devletidir. Memlûk sözcüğü Arapçada köleler demektir. Bu yüzden devletin İsmi Türkçede Kölemen Devleti olarak da geçer. (1250-1517)
Büyük Selçuklu Devleti
Tuğrul ve Çağrı Bey tarafından 1040 yılında Gazneliler’le yapılan Dandanakan Savaşı’ndan sonra başkenti Rey şehri olan Büyük Selçuklar Devleti kurulmuştur.
Pasinler savaşı ile Bizanslar ve Türkler arasındaki ilk savaş meydana gelmiştir. (1048) Büveyhoğulları devletini yıkarak Abbasi halifesini koruyuculuğu altına alıp halifenin siyasi yetkilerine son verip ilk defa laik anlayışı uygulamıştır. (1055)
Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun Türkleşmesi sağlanmış ve ilk Türk denizciliği başlamıştır.
Nizamül Mülk tarafından Bağdat'ta Nizamiye Medresesi kurulmuştur.
Resmi dil olarak Farsça, bilim dili Arapça, halk dili Türkçedir.
Nizamül Mülk - Siyasetname günümüze kadar gelen en önemli yazılı eserdir. Diyarbakır’ın Ulu Camisi Anadolu’da yapılmış ilk Türk camisidir.
Malazgirt Savaşından sonra, Anadolu’nun Türkleşmesi amacıyla, fethedilen bölgeler komutanlara verilmiştir.
Abbasi Halifesi, Büyük Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey’e Halifelik makamına ve Bağdat şehrine hizmetinden dolayı, Doğu’nun ve Batı’nın Sultanı Unvanını vermiştir. Bu durum, Selçukluların İslam dünyasının siyasi lideri olduğunun halife tarafından da onaylandığının bir göstergesidir.
Anadolu Selçuklu Devleti
Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından 1077 yılında İznik’te kurulmuştur. Büyük Selçuklu Devletinden ayrılarak bağımsızlığını ilan etmişlerdir.
Anadolu Selçuklu Devleti Haçlılara karşı mücadele etmiştir. Anadolu’ya ilk defa Türkiye denmiştir. Anadolu’nun Türk yurdu olması kesinleşmiştir. Türkiye tarihi açısından çok önemli bir devlettir.
Antalya fethedilerek ilk defa denizcilik faaliyetlerine geçilmiştir.
1243 yılında Kösedağ Savaşı’ndan sonra Moğol egemenliğine girmişler ve 1308 yılında yıkılmışlardır.
Kösedağ Savaşı
II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Moğollarla yapılan bu savaşın kaybedilmesi sonucunda devletin birliği bozulmuş ve yıkılmasına neden olmuştur.
Anadolu Türk birliği bozulmuş ve beylikler yeniden kurulmuştur.
Selçuklular, Moğol hâkimiyetinde yaşamaya başlamışlardır.
Anadolu’nun doğusu Moğol egemenliğine geçmiştir.
II. Mesut’un ölümüyle 1308 yılında devlet tamamen yıkılmıştır.
Türk İslam Tarihinde Kültür ve Medeniyet
Türk İslam tarihinde kültür ve medeniyeti devlet idaresi, ordu, sosyal ve ekonomik hayat çerçevesinde inceleyebiliriz.
Devlet Yönetimi
Hükümdarlar, Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcileri durumunda idi. Töre ve yasalara aykırı olmamak koşulu ile uygulamada mutlak hakimdi. Ülke, hanedanın ortak malı sayılır ve hanedan üyeleri tarafından sultana bağlı olarak ortaklaşa yönetilirdi. Taht kavgaları bu sistemin bir sonucudur. Bu anlayışa kut denir.
Hükümdarların yasama, yürütme ve yargı yetkileri vardı. Orduya komuta etmek, halkın huzur ve refahını sağlamak, sorumlulukları arasında idi. Karahanlılarda hükümdara han, Gaznelilerde sultan adı verilirdi. Selçuklular da önce yabgu daha sonra sultan unvanı kullanıldı.
Devletin idari, mali ve askeri her türlü işleri, divan adı verilen kurulda görüşülürdü. Gazneliler, divan teşkilatını Abbasilerden örnek aldılar. Selçuklularda ilk divan teşkilatı, Melikşah döneminde Nizamül Mülk tarafından kuruldu.
Ülke, eyalet adı verilen idari birimlere ayrılmıştı. Bunların başında hanedana mensup olan “melikler bulunurdu. Meliklerin genç ve tecrübesiz olmaları halinde yanlarına Türkmen beyi (atabey) verilirdi.
Hükümdarlık Alametleri:
- Tuğ
- Otağ
- Çetr
- Taç
- Para bastırmak
- Tuğra çekmek
- Taht
- Nevbet
- Saray
- Hutbe
Divan Teşkilatı
Türk İslam devletlerine devlet işleri büyük divan denilen Divan*ı Saltanatta görüşülür, buna vezir başkanlık ederdi. Bu divana bağlı olarak ikinci derecedeki divanlar şunlardır:
Tuğra Divanı: Yazışmalara bakar
İstifa Divanı: Maliye işlerine bakar
Arz Divanı: Askerin ihtiyaçlarına bakar
İşraf Divanı: Teftiş ve denetleme işlerine, (başında bulunan kişiye “müşrif” denir)
Berit Divanı: Posta ve haberleşme hizmetlerine bakar.
Anadolu Selçukluları döneminde:
Niyabeti Saltanat Divanı: Hükümdar başkentten ayrıldığında devlet İşlerini yürüten divandır.
Divanın Mezalim: Sultanın halkın şikâyetlerini dinlediği divandır.
Divan görevlileri:
Müstevfi: Mali işlere bakar.
Pervaneci: Dirlikleri dağıtır.
Tuğra-i: Yazışma işlerini görür.
Müşrif: Denetim işlerini üstlenir.
Ariz: Ordu işlerine bakar.
Kadıleşker: Askeri dava işleri
Kad ül kudat: Baş kadıdır. Şeri davalara bakar.
Emiri dad: Örfi davalara bakar.
Eyalet Yönetimi
Türk-İslam devletlerinde ülke çeşitli eyaletlere, eyaletler vilayetlere, vilayetler kazalara, kazalar da köylere ayrılmıştır.
Eyaletlerin başında askeri vali (“şıhne”- şahne) veya hükümdar soyundan olan “melik” bulunurdu.
Şehir ve kasabalarda mülki idareden sorumlu olan “amid”, mali işlere bakan “amil”, halk tarafından seçilen yerel yönetici “reis", belediye işlerinden sorumlu “muhtesip”, posta işlerinden sorumlu “ulak” ve askeri ve ticari bakımdan önemli ve korunması gereken yerlerde “ribat" (tahkimli han) bulunurdu.
Hukuk
Türk-İslam devletlerinde hukuk, şer'i ve örfi hukuk olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Şer’i hukuk; miras, sosyal kurumlar ve vakıfların idaresini düzenlerdi. Uygulayıcıları, Sultan tarafından tayin edilen kadılardı. Bu kadılar, “Kadı el- Kudat” denilen baş kadıya bağlıydılar.
Örfi hukuk; devlet kurumlarının çalışmasını düzenlerdi. Uygulayıcısı “emir-i dad” idi. Askeri davalar ise kazasker (Kadıasker) tarafından görülürdü.
Bir tür yüksek mahkeme olan Divan-ı Mezalim, halkın şikâyetleri dinlenirdi. Divan-ı Mezalime Sultan başkanlık ederdi.
Ordu
Türk-İslam devletlerinde ordunun başkomutanı hükümdardır. Hükümdarın savaşa gitmediği zamanlarda yerine görevlendirdiği ordu komutanına “Emir-i Sipehsalar” denilirdi.
Gulam Sistemi: Farklı milletlerin çocukları küçük yaşta toplanarak “Gulamhane’lerde yetiştirilirdi. Bu sistemle ordunun asker ihtiyacı karşılanırdı. Gulamhanelerde sadece askeri konularda değil yönetim ve protokol kurallarıyla ilgili konularda da eğitim verilirdi.
İlk Türk-İslam Devletlerinde Ordu
Gulaman-ı Saray: Değişik kavimlerden seçilir, tören ve protokolde özel saray terbiyesine tabi tutularak doğrudan sultana bağlı birliklerde görev yapan muhafızlardır.
Hassa Askerleri: Seçkin komutanlar tarafında, her an savaşa hazır olacak şekilde yetiştirilen, sultana bağlı özel birliklerdr. Hizmetleri karşılığında kendilerine ikta adında arazi tahsis edilirdi.
Eyalet Askerleri: Meliklerin ve eyalet valilerinin askerleriyle birlikte orduya katılmasıdır.
Türkmenler: Savaş döneminde, hükümdarın çağrısıyla orduya katılan Türkmen askerlerdir.
Sipahiler: İkta sahiplerinin beslemek zorunda olduğu atlı askerlerdir.
Yardımcı Kuvvetler: Devlete bağlı, diğer devlet ve beyliklerin savaş zamanında gönderdikleri ücretli askerlerdir.
Bilim ve Sanat
Türk hükümdarları bilim adamlarını korudular. Bilim, edebiyat ve sanatın hamisi olarak, büyük hizmetler yaptılar. Ülkeyi; cami, medrese, kütüphane, hastane, imaret ve kervansaraylarla donattılar. Bunlara bağlı vakıflar kurarak varlıklarının devamını sağladılar. Selçuklularda ilk medrese, Tuğrul bey zamanında Nişapur'da açıldı. Alp Arslan döneminde medreseler devlet himayesi altına alındı. Nizam-ül Mülk'ün gayreti ile Nizamiye Medresesi kuruldu (1067). Daha sonra nizamiye medreseleri birçok ilde açıldı. Bu medreselerde İslami bilimlerin yanında müspet bilimlerde okutuldu.
Farabi, Biruni, İbni Sina, Ömer Hayyam, Harezmî, Er Razi, İbn-i Rüşt, Abdullah Barani, gibi değerli bilim adamları yetişti. Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügat-İt Türk, Yusuf Has Hacip'in Kutatgu Bilig ve Firdevsi'nin Şehnamesi başlıca eserlerdir.
Toprak Yönetimi
Türk İslam Devletleri’nde ülke toprakları; mülk toprak ve miri toprak diye ikiye ayrılır.
Mülk Topraklar: Tapusu kişiye ait olup miras bırakılabilen topraklardır.
Miri Topraklar: Mülkiyeti devlete, kullanma hakkı halka verilen topraklardır.
Miri araziler üçe ayrılmıştır:
Has Topraklar: Gelirleri, hükümdara ayrılan topraklardır.
Vakıf Topraklar: Gelirleri, sosyal ve dini amaçlı kurumlara ayrılır.
İkta: Hassa ordusu, melik, emir ve komutanlara, yaptıkları hizmet karşılığında ayrılan topraklardır. İkta sahibinin ölümü durumunda toprak, aynı görevi yerine getirmek koşuluyla oğluna devredilebilirdi.
Haraci topraklar: Gayrimüslimlerin elinde bulunan topraklar olup karşılığında haraç vergisi öderler.
İkta Sisteminin Sağladığı Yararlar
- Hazine üzerindeki maaş yükünü kaldırmıştır.
- Üretimde verimlilik ve sürekliliği sağlamıştır.
- Ülkenin her tarafında güvenlik ve merkezi otoritenin gücü sağlanmıştır.
- Hazineye yük olmadan asker sağlanmıştır. Göçer Türk kabilelerinin, yerleşik hayata geçmeleri sağlanmıştır.
Ekonomik Hayat
Türk İslam tarihindeki ilk devletler ticaret, tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır.
Ticaretin gelişmesi amacıyla yeni yollar ve kervansaraylar yapılmış, şehirlerde esnaf ve zanaatkârların iş ve üretim faaliyetlerini dini esaslar içinde düzenleyen “Lonca Teşkilatı’nı (Ahilik) kurmuşlardır.
Baharat ve İpek yollarının Türk-İslam devletlerinin topraklarından geçmesi, ticari hayata büyük canlılık kazandırmıştır.
İlk Müslüman Türk Devletlerindeki Kültür İle İlgili Kelime ve Deyimler
- Hükümdar Unvanları: Sultan, han,hakan, melik, padişah, hüdavendigar, gazi
- Divan: Bakanlar Kurulu
- Gulam: Köle asker
- Hassa: Ücretli asker
- Emir-i Arz: Ordunun mali işlerine bakan kişi
- Müstevfi: Mali işleri düzenleyen kişi
- Pervaneci: Dirliklerin dağıtımını ve kayıtlarını yapan kişi
- Naib: Hükümdarın vekili
- Emir-I Dad: Adalet işlerini yürüten kişi
- Atabey: Şehzade öğretmeni
- Dizdar: Kale komutanı
- Öşür: Müslümanlardan alınan toprak vergisi
- Cizye: Gayrimüslimlerden alınan kelle vergisi
- Külliye: Cami, medrese, imaret, hastane gibi çeşitli yapıların bütünlüğü
- Beştegani: Gulam askerlerine üç ayda bir verilen maaş
- Tezhip: Süsleme sanatı
- Fresk: Yaş alçı üzerine yapılan resim
- Yazı: Boyutsuz resim
- Lonca: Esnaf Teşkilatı
- Ribat: Ticareti geliştirmek amacıyla yapılan kale, kervansaray
- Hat: Yazı
- Minyatür: Boyutsuz resim
- Mir’I Arazi: Devlete ait olan toprak
- Kadıleşger: Askeri davalara bakan kişi
- Tuğracı: Divan yazışmalarını yürüten kişi
- Müşrif: Mali ve idari teftiş yapan kişi
- Haraç: Gayrimüslimlerden alınan toprak vergisi
- Emir’ül Sehavil: Deniz kuvvetleri komutanı
- İslam Öncesi Orta Asya Türk Tarihi
- Türk İslam Tarihi
- Türkiye Tarihi
- Osmanlı Devletine Genel Bakış
- Osmanlı Devletinde İsyanlar ve Islahatlar
- Osmanlı Kültür ve Medeniyeti
- Osmanlı Devletinde Demokratikleşme Hareketleri
- Kurtuluş Savaşına Hazırlık Dönemi
- Kurtuluş Savaşı Muharabeler ve Lozan Antlaşması
- Atatürk İnkılapları
- Atatürk Dönemi Dış Politika