Endokrin Sistem
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için uygun ve dengeli bir iç ortama sahip olmaları gerekir. Buna homeostasi denir. Gerek homeostasinin gerekse yaşamsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için denetleyici ve düzenleyici sistemlere ihtiyaç vardır. Bunlardan biri sinir sistemi diğeri de endokrin sistemdir. Sinir sistemi nörotransmitter madde, endokrin sistem ise hormon salgılayarak düzenleme görevini yaparlar.
Endokrin sistem salgı yapan bezlerden oluşmaktadır. Epitel hücrelerin bazıları salgı yapar. Bu epitel bez epitelidir. Bez epiteli bir hücreli ve çok hücreli olmak üzere iki kısımda incelenir.
1. Bir Hücreli Bezler: Epitel hücrelerin arasında bulunan silindirik yapılı hücrelerdir. Mukus salgılayan bu hücrelere goblet hücresi adı verilir. Mukus bulunduğu yerin kaygan ve nemli olmasını sağlar. Örneğin insanda sindirim kanalında, solunum sistemini oluşturan organlarda ve kurbağa derisinde bulunurlar.
2. Çok Hücreli Bezler: Çok sayıda hücreden oluşur. Örnek olarak deride yer alan ter bezleri ve yağ bezleri verilebilir.
Çok hücreli bezler salgılarını verdikleri yere göre üç grupta toplanır.
Ekzokrin bezler (Açık bez = Dış salgı bezi): Salgılarını bir kanalla vücut boşluğuna veya dışarı boşaltan bezlerdir. Gözyaşı, tükürük, ter ve süt bezleri bu grupta yer alır.
Endokrin bezler (Kapalı bez = İç salgı bezi): Salgılarını doğrudan kana verirler. Salgıladıkları düzenleyici kimyasal maddelere hormon adı verilir. Hipotalamus, hipofiz, böbrek üstü, paratiroid ve tiroid bezleri bu gruba girer.
Karma bezler: Hem ekzokrin hem de endokrin bez olarak görev yaparlar. Mide, bağırsak bezleri, pankreas ve eşeysel bezler (ovaryum ve testisler) bu grupta yer alır.
Hormonların Özellikleri
- Kanalsız bezler tarafından salgılanırlar. Sinir uçlarından da nörotransmitter maddeler salgılanır. Sinirlerin uç kısımlarından hormon salgılanmasına nörosekresyon denir.
- Noradrenalin gibi bazı hormonlar hem sinir sistemi hem de endokrin sistem tarafından salgılanır.
- Genellikle protein veya steroit yapılı olurlar.
- Hormonlar kan yoluyla hedef organa giderek organın çalışmasını düzenlerler.
- Etki göstermeleri için az miktarda üretilmeleri yeterlidir.
- Hormonlar kanda belirli seviyeye geldiklerinde etkili olurlar.
- Hormonal tepki uzun sürede gerçekleşir, fakat etkisi uzun sürelidir.
- Normalden az veya çok salgılanmaları hastalıklara neden olur.
Belirli bir hormona tepki gösteren organa o hormonun hedef organı denir. Hedef organdaki hücrelerin zarında bulunan reseptörler bozulursa hedef organ hormonu tanıyamaz. Bu durumda organ görevini yapamaz, hastalıklar ortaya çıkar. Vücudun iç dengesi (homeostasi) bozulur. Bazı hormonların reseptörleri tüm vücut hücrelerinde bulunduğu için, hedef organ tüm vücuttur. Örneğin tiroksin hormonunu tanıyan reseptörler tüm vücut hücrelerinde bulunur.
Hormonların Görevleri
- Hormonların Görevleri Büyüme ve gelişmeyi düzenler.
- Üreme ile ilgili özelliklerin gelişmesini sağlar.
- Endokrin ve sinir sistemi birlikte çalışarak vücudun iç dengesini (homeostasi) sağlarlar.
- Böceklerde kabuk değiştirme ve gelişim olayları hormonlarla kontrol edilir.
İnsanda Endokrin Sistem
İnsanda endokrin sistemi oluşturan iç salgı bezleri hipofiz bezi, tiroid bezi, paratiroid bezi, böbrek üstü bezi, eşeysel bezler ve pankreastır.
1. Hipofiz Bezi
İnce bir köprü ile hipotalamusa bağlı, yarım gram ağırlığında bir bezdir. Birçok organın çalışmasını düzenleyen hormonları salgılar. Hipotalamus salgıladığı salgılatıcı faktör (RF) ve engelleyici faktör denilen kimyasalları hipofiz bezine göndererek hipofizi denetler.
Hipofiz bezi ön lop, ara lop ve arka lop olmak üzere üç bölümde incelenir.
Hipofizin Ön Lop Hormonları
Büyüme hormonu (Somatotropin): Kemiklerin ve kıkırdakların büyümesini uyarır. Amino asitlerin hücre zarından geçmelerini kolaylaştırarak protein sentezini artırır. Mitozu sağlar. Kasları geliştirir. Enerji verici olarak karbonhidrat yerine yağların kullanılmasını sağlar. Büyüme hormonuna her yaşta ihtiyaç vardır.
Büyüme hormonu, büyüme çağında fazla salgılanırsa devlik, az salgılanırsa cücelik oluşur. Yetişkin insanlarda fazla salgılanırsa akromegali denilen hastalık ortaya çıkar. Yetişkin insanlarda kemiklerin büyüme bölgelerindeki kıkırdak sertleşir. O nedenle bu hastalıkta boy uzamaz. Kafatası, el ve ayaklardaki kemikler orantısız olarak büyür.
Tiroid uyarıcı hormon (TSH): Tiroid bezinin hormon salgılamasını düzenler.
Adrenokortikotropik hormon (ACTH): Böbrek üstü bezinin kabuk bölümünü, hormon salgılanması için uyarır.
Prolaktin (LTH = Lüteotropik hormon): Süt bezlerinin gelişmesini ve süt oluşumunu uyarır. Yavru ile ilgilenme içgüdüsünü geliştirir. Dişi bireylerin yumurtalıklarındaki korpus luteumun (sarı cisim) bozulmasını engeller.
Folikül uyarıcı hormon (FSH): Dişilerde yumurtalıklardaki folikülleri uyararak yumurtanın gelişimini (oogenez) başlatır. Foliküllerden östrojen salgılanmasına neden olur. Erkeklerde sperm oluşumunu (spermatogenez) başlatır. Ayrıca testosteron hormonu salgılanmasını uyarır.
Lüteinleştirici hormon (LH): Dişilerde yumurtanın yumurtalıklardan atılarak (ovulasyon) kirpikli kanala geçmesini ve korpus luteumun (sarı cisim) oluşmasını sağlar. LH hormonu, korpus luteumdan östrojen ve progesteron hormonlarının salgılanmasını sağlar. Erkeklerde testislerden testosteron hormonu salgılanmasını sağlar.
Hipofizin Ara Lop Hormonu
Melanosit uyarıcı hormon (MSH): Melanin pigmentinin oluşumunu sağlar. Melanin pigmenti güneş ışınlarını emerek deri altındaki dokuları korur, gözün görüş gücünü artırır.
Hipofizin Arka Lop Hormonları
Arka hipofiz denilen bölge, hipotalamus tarafından sentezlenen iki hormonu depolar ve salgılar. Bu hormonlar oksitosin ve antidiüretik hormondur.
Oksitosin: Doğum sırasında rahim kaslarının kasılmasını sağlar. Ayrıca süt bezlerinin süt salgılamasını uyarır.
Antidiüretik hormon (ADH = vasopressin): Böbreklerden suyun geri emilimini sağlayarak vücudun su dengesini düzenleyen hormondur. Vücutta sıvı kaybı olduğunda ADH artar, suyun geri emilimi hızlanarak su kaybı önlenir. Vücutta su fazla ise ADH az salgılanarak suyun fazlasının vücuttan atılması sağlanır.
ADH ayrıca ince atardamarların duvarındaki düz kasların kasılmasını sağlayarak kan basıncını yükseltir.
ADH yetersizliğinde böbreklerden su geri emilemediği için vücut susuz kalır, idrar miktarı artar, hasta sürekli su içmek durumunda kalır. Bu hastalığa şekersiz şeker hastalığı (Diabetes insipidus) denir.
2. Troit Bezi
Boyunda, gırtlağın altında, soluk borusunun her iki yanında bulunan iki loplu bir bezdir. Soluk borusunun ön kısmında bir köprü ile iki lop birbirine bağlanır. Tiroid bezi tiroksin ve kalsitonin hormonlarını salgılar.
Tiroksin hormonu
Hipofiz bezinin TSH salgısı tiroid bezinden tiroksin salgılanmasını kontrol eder. Metabolizma hızını düzenleyen hormondur. Hücrelerin kullandığı oksijen miktarını belirler (Oksijenli solunum). Ayrıca büyüme ve gelişmenin düzenlenmesinde yardımcı olur.
Tiroksin iyot içeren protein yapılı bir hormondur. Vücuda yeterli iyot