Estetik (Sanat Felsefesi)
Sanata felsefi açıdan bakmak "sanat felsefesi" adı verilen felsefi disiplini doğurmuştur. Sanat felsefesi, estetik değerlendirmeye uygun olan nesne ve fenomenleri felsefi olarak irdeler. Sanata dair yaratmaların ve zevklerin anlamını inceler. Sanatın ne olduğunu ve insanlar için hangi işlevi üstlendiğini ele alır. Kısacası sanatla alakalı her türlü kavramı ve problemi analiz eder.
Sanat Felsefesinin Temel Kavramları
Estetik özne: Bir doğal yaratıyı ya da sanat yapıtını hiçbir çıkar gözetmeden algılayan, kavrayan ve bundan haz halan kişidir.
Estetik nesne: Öznenin yöneldiği güzelliktir.
Estetik haz: Bir estetik nesneyle kurulan ilişki sonucunda öznede meydana gelen beğeni duygusudur.
Estetik yargı: İnsanın estetik bir nesneye biçtiği değerdir.
Estetik tavır: İnsanın estetik bir nesnenin işlevselliğini düşünmeden estetik olarak nesneyi algılamaya çalışmasıdır. Estetik tavır duyular aracılığıyla tecrübe edilir. Pratik fayda düşünülmeden sanatsal bakış açısı gerektirir.
Sanat ve Sanatla İlgili Yaklaşımlar
Arapçada bir işi güzel bir biçimde yapmak anlamına gelen "sun" sözcüğünden türeyen sanat; genel anlamda doğada bulunmayan, insan eliyle estetik değeri olan eserler oluşturmayı hedefleyen davranıştır. Sanat ve zanaatın ikisi de insan elinden çıkar ancak zanaat pratik fayda amacı taşıyan ürünler ortaya koyarken sanat sadece estetik ürünler ortaya koymayı amaçlar. Sanatın tam olarak ne olduğu çok eski zamanlardan beri tartışılmaktadır. Farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde sanat farklı anlamlar kazanmıştır.
Sanatı taklit olarak gören yaklaşım: Yunanca "mimesis" sözcüğünden türetilen taklit veya yansıtma sanat kuramına göre, sanatçı tabiatta gördüğü düzen ve uyumu aynadaki gibi yaptığı bir eserle taklit etmeye çalışır. Bir eseri, aslını yansıttığı ölçüde başarılı ve güzel bulan bu yaklaşımı Platon ve Aristotales savunur. Platon'a göre sanat, ideaların bir taklidi olan doğayı taklit ederek gerçekliği ikinci elden yansıttığı için bizi gerçeklikten uzaklaştırır. Dolayısıyla Platon sanat güzelliğine ve sanatçıya olumsuz bir anlam yükler. Aristotales'e göre de sanat taklittir ve taklidin de ahlâki bir amacı vardır. Çünkü sanat, insana bir takım duygu ve tutkuları yoğun bir şekilde yaşatarak ruhun onlardan arınmasını sağlar. Bu da insanı ahlâken yüceltir.
Sanatı yaratma olarak gören yaklaşım: İdealist sanat görüşü de denilen bu yaklaşıma göre mükemmellik doğada var olmayan ideal bir şeydir. Sanatçı hayal gücünü kullanarak bu mükemmelliği yaratır. Dolayısıyla sanat bir yaratı ortaya koymaktır. Var olanı taklit etmek değildir. Hayal gücünü akıldan üstün tutan romantiklere göre, doğadaki güzellik ancak sanatla fark edilebilir. B. Croce (1866 - 1952) doğanın yalnızca ona sanatçı gözüyle bakanlar için güzel olduğunu söyler.
Sanatı oyun olarak gören yaklaşım: Bu yaklaşıma göre sanat, insanların yalnız kaldıklarında daha güzel vakit geçirmek, zamanı daha eğlenceli bir şekilde değerlendirmek için yaptıkları bir uğraştır. Bu yaklaşımın temsilcisi olan Alman şair F. Schiller (1759 - 1805)'e göre sanat bir tür oyun etkinliğidir. İnsanın gündelik hayatın baskısından kurtulmak için başvurdukları amaçsız bir eylemdir sanat.
Sanat Eseri ve Özellikleri
Sanat eseri sanatçının ürettiği ve estetiklik dışında bir işlevi olmayan üründür. Sanat eserinin de tarifini yapmak zordur. Ancak sanat eseri için genel olarak şu özellikleri sıralayabiliriz.
- İnsanın hayal gücünün bir ürünüdür.
- Sadece estetiği amaçlayan bir tavrın ürünüdür.
- Sanatçının yeteneğini yansıtır.
- İnsana duygu ve heyecan verir.
Güzellik Problemi
Sanat felsefisinin temel problemi güzellik problemidir. Çünkü güzellik son derece öznel bir kavramdır. Topluma, çağa ve kişiye göre değişiklik gösterir. Ancak bunun yanında güzelliğinin bazı nesnel nitelikleri vardır. Eserin orantılı olması, simetrik olması, uyumlu olması, temsil ettiği şeye uygun olması gibi özellikler güzelliğin objektif nitelikleridir.
Güzelliğin nesnenin kendisine mi yoksa ona bakan özneye mi ait olduğu sorusu öznelci ve nesnelci kuramları ortaya çıkarmıştır. Öznelci kurama göre, bir nesneyi güzel yapan şey kendi içsel nitelikleri değil, estetik özne ile olan ilişkisidir. Dolayısıyla güzellik özneden kaynaklanır. Nesnelci kurama göre ise bir nesneyi güzel yapan şey o nesnenin kendi niteliğidir.