Özgürlüğü Eşitliği ve Adaleti Temel Alan Yaklaşımlar | Soru-cevap - Webders.net

Özgürlüğü Eşitliği ve Adaleti Temel Alan Yaklaşımlar

icon_soru
Soru ARZU KARAKU Ş 25.04.2016 - 15:16

Özgürlüğü eşitliği adaleti temel alan yaklaşımların olumlu ve olumsuz tarafları nelerdir. Bu yaklaşımlar hangi ülkede görülür?

icon_soru
Cevap 02.05.2016 - 23:22

Sorunun cevabını tam verebilmek için öncelikle soruda sorduğun kavramlara bir göz atmak gerekir.

Özgürlük, birinin veya bir kurumun baskısı ve yönlendirmesi olmadan hareket edebilmek şeklinde tanımlanır. Bu özgürlüğün pozitif yönüdür. Bir de istemediğimizi yapmadığımız, angaryalarla yüklenmediğimiz negatif yön vardır. Bunun belki de en güzel örneği "faşizm (her ne kadar konumuz dışında olsa sonuçta özgürlüğün karşıt terimi olarak ele alabiliriz), konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir." veczinde ifade edilmiştir.

Yine özgürlük, siyasal, felsefi ya da gündelik hayatta farklı kullanım alanları ve birbiriyle ilintili olsa da zaman zaman farklılaşabilen anlamları da vardır.

Eşitlik terimi en basit anlamıyla eşit olmayı ifade eder. Ama tanım da görüldüğü üzere açıklamaya muhtaçtır. Eşitliğin en yaygın görünümü ve düşünülüş biçimi kanunlar karşısında eşitliktir. Buna liberal eşitlik denilebilir. Bir de bunun da ötesinde eşitliğin "insanların sadece kanun ya da yargı yerleri önünde değil, ekonomik, sosyal statü vs. bakımından da eşit olma anlamı vardır. Buna da sosyalist eşitlik denilebilir. İlk tür eşitlik daha çok abd, ingiltere, fransa gibi dünyada erken sanayileşmiş toplumlarda görülürken ikincisi ise daha çok sscb, küba, doğu almanya cumhuriyeti gibi günümüze ulaşmayan toplumlarda görülür. Tabi bu verilen bilgiler de çok çok kapsamlı olabilecek bir tartışmanın ancak yüzeyi olabilir.

Adalet ise hakkın gözetilmesi ve yerine getirilmesi şeklinde tanımlanmıştır. Adalet anlayışı da temel olarak ikiye ayrılabilir. İlki herkese eşit olarak muamele edilmesi fikridir. Bir de bununla paralel olarak eşit olmayanlara eşit olmayan lehine uygulanan adalet şeklinde bir ayrım yapılabilir. İkincisinin örneği olarak kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık olarak göstermek yanlış olmaz.

Bu üç kavram kısaca birlikte değerlendirildiğinde eşitlik ve adaletin birbirlerine 'eşitlik temel olacak şekilde' bağlı oldukları görülebilir. Yani adaletin nasıl olacağının ayrımı bile eşitliğin olup olmamasına göre belirlenmektedir.

Özgürlük ise bu ikisine nazaran daha yeni bir kavramdır ve ilintili olduğu temel kavram da haktır. Bir ek bilgi olarak da aydınlanma çağı'nın kimi düşünürleri özgürlük terimini başıboşluk ve serbestlik olarak değil de bilakis doğanın kanunlarına raiyet olarak tanımlamışlardır. Modern toplumlarda özgürlük hakkı özgürlüğün talep edilebilmesinde ve bu talebin belirli düzeyde karşılık bulmasında gizlidir.

Bütün bu yukarıda anlatılanları olumlu ya da olumsuz diğe sınıflandıramayız. Ancak toplumsal kanı özgürlük, eşitlik ve adaletin iyi olduğu yönündedir. Özellikle adalet kavramı bütün ideolojilerin ortak değeri konumundadır. Gelişmiş Avrupa devletleri, Amerika, Japonya gibi ülkelerde bu kavramlar büyük ölçüde ön plandadır. Tabi devlet idare mekanizmalarında ne kadar geçerli olduğu tartışılabilir. Söz konusu ülkelerin dünya sanayisinde ve kültüründe büyük parçayı ürettiklerini göz önünde bulundurursak bu kavramların olumlu yönlerinin ağır bastığını söyleyebiliriz.